Ülkenin en büyük üçkağıtçılarından biri bir sohbet esnasında öğrencisi olan üçkağıtçılara demiş ki:
Öğrenciler şaşırmışlar.
Hocam, nasıl olur? Dürüstlerin varlığına nasıl alkış tutarsınız? Onlar bizimle her alanda mücadele ediyor ve bizi yok etmeye çalışıyorlar. . . Hoca üçkağıtçı gülümsemiş…
Şaşırdım doğrusu, demiş. Bu zekayla benim gibi büyük bir üçkağıtçı olmanız epey zor. Bizim gibi üçkağıtçıların varlık sebebinin dürüstler olduğunu anlayamıyorsanız sizi nasıl eğitebilirim ki? Şimdi sorularıma cevap verin de size anlatayım:
On kişilik bir ülke olsun. Toplam nüfus sadece on kişi ve hepsi üçkağıtçı. Siz orada kime kazık atacaksınız?
Öğrenciler cevap verememiş. Devam etmiş hoca…
O ülkede sekiz üçkağıtçı ve iki dürüst olsun. Kazık atacak kişi bulursunuz değil mi? O iki kişi… Hatta bir dürüst bile olsa yine de ona kazık atabilirsiniz ve varlığınız devam eder. Öyleyse biz üçkağıtçılar için yaşasın dürüstler diye haykıralım.
Tüm üçkağıtçılar ayağa kalkmış ve birlikte ‘Yaşasın dürüstler’ diye bağırmışlar.
guzel ama cok sacma