Mehmet Akif Ersoy Safahat
Birinci kitap, yalnız “Safahat” adını taşır. Bundan başlayarak sıra numarası almış bulunan öteki kitapların ayrıca isimleri vardır. Müstakil ciltler hâlinde ve farklı zamanlarda birkaç baskı yapmış olan kitaplar, latin harfli baskılarından önce bir arada, tek cilt içinde yayınlanmamıştır.
Yedi kitabın ilk altısının bütün baskıları İstanbul’da, yedinci kitabınki ise Kahire’de yapılmıştır. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın mısra sayıları ile eski harflerle yapılmış baskılarının tarihleri şöyledir:
1. Safahat: Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir. 44 şiir, 3084 mısra. Üç baskı: 1911, 1918, 1928.
2. Süleymâniye Kürsüsünde: Süleymaniye Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyyah Abdürreşit İbrahim’in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder. Bir şiir, 1002 mısra. Dört baskı: 1912, 1914, 1918, 1928.
3. Hakkın Sesleri: Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir. Ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır. 10 şiir, 482 mısra. Üç baskı: 1913, 1918, 1928.
4. Fatih Kürsüsünde: Fatih Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder. Tembellik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir. Bir şiir, 1692 mısra. Dört baskı: 1914 (iki baskı), 1918, 1924.
5. Hatıralar: Akif’in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Allah’a yakarışını içerir. 10 şiir, 1314 mısra. Üç baskı: 1917, 1918, 1928.
6. Asım: Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim, ırkçılık, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder. Bir şiir, 2292 mısra. İki baskı: 1924, 1928.
7. Gölgeler: 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Herbiri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir. 41 şiir, 1374 mısra. Bir baskı: 1933.
Daha ayrıntılı bilgi ve örnekler için tıklayınız: Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
8. Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – 6 Safahat’ı bir araya getirir. 1943’teki toplu basımının sonuna Âkif’in hayattayken basılmamış şiirlerini içeren Damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından bir araya getirilmiş 16 manzumeden ibaret Son Safahat başlıklı bölüm eklenmiştir.
9. Safahat (Toplu Basım) : 6 Safahat’ın ve Son Safahat’ın yeni harflerle toplu basımıdır. Ömer Rıza Doğrul tarafından basıma hazırlanmış, bir mukaddime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şiir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezillik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şiirlerin uzunluğu bir kıt’adan, 2292 mısra’a kadar değişmektedir. Mehmet Âkif, “İstiklâl Marşı”nı “milletin malıdır” diyerek Safahat’a almamıştır. “Çanakkale Şehidleri” adıyla meşhur olan şiir ise “Âsım” kitabında bulunmaktadır.
Mehmet Akif Ersoy’un Tefsirleri
Mehmet Akif’in tefsir yazılarının hepsi elli yedi tanedir. Bunların on sekizi manzum olarak yazılmış olup, Safahat’a alınmışlardır. Elli üç tanesi âyet ve dört tanesi hadis üzerine yazılmıştır. Çoğunun uzunluğu bir sayfadan azdır. Akif Bey, memleketin ve halkın o günkü meselelerine hitap eden bir veya birkaç ayet veya hadîsi mevzu alarak, okuyuculara onlarla yol göstermeye çalışmıştır. Dolayısıyla bu yazılar, tefsir ilmi bakımından değil, zamanın meselelerine bakış açısından mühimdirler.
Mehmet Akif Ersoy’un Mektupları
Hâlen elli kadar mektubu ve bazı mektup parçaları yayınlanmış bulunan Mehmet Âkif’in, dağınık hâlde, bazı kimselerin elinde birkaç yüz mektubunun bulunduğunu tahmin etmekteyiz. Bunların toplanarak yayınlanması, şairimizin düşünceleri, hayatı ve yakın tarihimiz bakımından çok faydalı olacaktır.
Mehmet Akif Ersoy’un Vaazları
Mehmet Âkif Ersoy’un bir tanesi kitap içinde yayınlanmış, diğerleri konuşma sırasında Eşref Edib tarafından tesbit edilmiş olan, dokuz konuşması, va’azı (mev’izası) vardır. Bunlardan birincisi, bir kulüpte konuşma şeklinde yapıldıktan sonra, “Mevâiz-i Dîniye” kitabında yayınlanmıştır. Kalan sekiz va’azın üçü Balkan Harbi içinde İstanbul’un üç büyük camiinde (Beyazıt, Fâtih, Süleymâniye); birisi Balıkesir Zağnos Paşa Camii’nde; üçü ise Kastamonu’da Nasrullah Camii’nde ve şehrin kazalarında verilen va’azlardır. Her bakımdan çok önemli konuşmalardır.
Mehmet Akif Ersoy’un Tercümeleri
Mehmet Âkif, 1908’den sonra, hepsi de dergisinde yayınlanmış ve 268 tefrika devam etmiş olan 55 ayrı tercüme yapmıştır. Bunların birkaçında “Sa’di” takma adını kullanmıştır.
Tercümeler, beşi Arapça ve biri Fransızca yazmış olan altı yazardan yapılmıştır. Tercümelerin yazar ve tefrika sayısı bakımından dağılışı şöyledir: Ferid Vecdi: 7 tercüme, 73 tefrika/M. Abduh: 31 tercüme, 48 tefrika / A. Refik: Bir tercüme, 3 tefrika / Şeyh Şiblî: Bir tercüme, 10 tefrika/A. Câviş: 13 tercüme, 122 tefrika/Said Halim Paşa (Fransızca): 2 tercüme, 12 tefrika… Kitap olarak basılmış tercümeleri:
1. “Müslüman Kadını”, Ferid Vecdi; 2. “Hanoto’nun Hücumuna Karşı Şeyh Muhammed Abduh’un İslâm’ı Müdâfa’ası”; 3. “İslâmlaşmak”, Said Halim Paşa; 4. “Anglikan Kilisesine Cevap”, Abdülaziz Câviş; 5. “İçkinin Hayât-ı Beşerde Açtığı Rahneler”, Abdülaziz Câviş.
Mehmet Akif Ersoy’un Makaleleri
Çeşitli cemiyet, edebiyat ve fikir meseleleri üzerine, makale, sohbet ve hatıra şeklinde kaleme alınmış elli yazıdan ibarettir. Bunların on yedisi “Hasbihâl”, on biri “Edebiyat Bahisleri”, dördü “Eski Hâtıralar”, ikisi “Letâif-i Arabdan” genel başlıkları altında –bazan ikinci bir başlık daha taşıyarak– yayınlanmışlardır. On beşinin ise ayrı başlıkları vardır. Mehmet Âkif’in düşünceleri, bilgisi, kültürü ve irfanı, çok samimî bir dille kaleme aldığı bu yazılarında görülmektedir.
Mehmet Akif Ersoy’un Safahat Dışında Kalmış Eserleri
Mehmet Akif Bey, Halkalı Baytar Mektebi’nin son sınıflarında bulunduğu sıralarda (1891-1893), şiirlerini zamanın dergilerine göndermeye başlamıştı. 1908
sonrasında, yazdıklarını devamlı olarak yayınlamaya başlamadan önceki yıllarda da, önemli bir şair olarak tanınmış ve kabul edilmişti. Gerek dostlarına gönderdiği manzum mektuplar ve gerek diğer manzumeleri, şiir meraklıları tarafından yazılarak elden ele yayılıyordu.
Mehmet Akif, 1908’den önce yazdığı şiirlerinden birkaçını, 1908’den sonra neşretmekle beraber, beğenmediklerinin hepsini ortadan kaldırmıştır. Kendisinin, ikinci bir Safahat hacminde olduğunu söylediği eski şiirlerinden, sadece, 1900’den önce yayınlanmış olanlarla, ele geçen mektuplarında bulunanlar ve meraklıların defterlerinde kalanlar kurtulmuşlardır.
Kaynaklar: MEB, wikipedia
Mehmet Akif Ersoy İle İlgili Yazılar:
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy’un Şiirleri
Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
Mehmet Akif Ersoy’un Eserleri
Mehmet Akif Ersoy’un Sanatı
Mehmet Akif Ersoy’un Hayatı
Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Şehitlerine
Çok ızun be bu da neyin nesi
Idare eder ama yine de alah razi olsun …
hc bisey yok ne bcm sayfa
Hic yardimci olmadi rezil perfurmans odevime ogretmen 2verdi ogretmenyazimi beyendigi icin 2aldim yoksa1verirdi diyoki bu bizim konumuz degil buradakiler hemdr yalan hicbiri dogru degil siz buradan yapmayin arkadaslar
sana meraklı deyiliz
daha ne istiyon böyle güzel sayfayı bulmuşun
aynen katılıyorum
idare eder ama performans ödevime yardımcı oldu.
idare eder
ben mehmet akif ersoy hayranıyım. onu çok seviyorum.
çok uzun olmuş
dua et bunu bulduğuna
dehşete vahşet
İYİ AMA MADE HALİNDE VERİLSEYDİ DAHA İYİYDİ AMA GİNEDE PROJE ÖDEVİME YARDIMCI OLDU İDARE EDER.
bence çok uzun şeyma sana katılıyorum
çok güzel olmuş sana katılıyorum şeyma
bencede çok uzu n ama performansıma yardımcı oldu teşekür ederim çok faydalı bilgiler var bence çok güzel olmuş
çok güzel
olmuş
iyimi
ÇOK GÜZEL O6LMUŞ
çok güzel bir bilgi bana fazla bile geldi
var nano ama sen anlamazsın dıye koymamıslar
benım hayatımı yazsalar daha cok ılgı duyardım
çok saçma
çok yardımcı oldu
çok irenç bir site
cok begen dim biraz kısa olsa ıyı olurdu
güzekl
çok güzelmiş ama çok uzun biri bunu yazmaya kalksa nasıl bitirir onu düşünüyorum şu anda ama yazabilen yazar yani yazamıcak diye bir şey yok kendine güvenen yazsın ona biz karışamayız
çok beyendim ya
gerçekten gğzeldi keşke birazkısa olsaydı.ama bilgilenmemiz için bundan daha çok bilgi olsaydı
çok güzel ve kısa olmuş
iyi
cok guzel sırler yazılar yazmıstır becerıklıdır okul okumustur”””” ve eserlerı vardır vb seyler
bence çok güzel olmuş
saçma sapan uzun yazana kadar şimdiye bitirmiştiniz bu sözüm çok uzun ya diyenlere
aslında çok güzel ama çok uzun y :))
tamam mı lan
bak bana lazım ama cok uzun gardaş
Mehmet Akif Ersoy’un Eserleri
Handan Kurtuluş tarafından yazıldı.
1
2
3
4
5
(155 votes, average 4.15 out of 5)
Pazar, 26 Eylül 2010 23:28
Tags:
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy Çanakale Şehitlerine
Mehmet Akif Ersoy Eserleri
Mehmet Akif Ersoy Hayatı
Mehmet Akif Ersoy Sanatı
Mehmet Akif Ersoy Şirleri
Mehmet Akif Ersoy Safahat
“Safahat”, Mehmet Akif Ersoy’un şirlerini topladığı yedi kitaplık şir küliyatının adıdır. İçinde 11.240 mısra tutan 108 şir bulunmaktadır. Şair, İstiklal Marşı’nı Safahat’a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: “Çünkü ben onu miletimin kalbine gömdüm”
Birinci kitap, yalnız “Safahat” adını taşır. Bundan başla***** sıra numarası almış bulunan öteki kitapların ayrıca isimleri vardır. Müstakil ciltler hâlinde ve farklı zamanlarda birkaç baskı yapmış olan kitaplar, latin harfli baskılarından önce bir arada, tek cilt içinde yayınlanmamıştır.
Yedi kitabın ilk altısının bütün baskıları İstanbul’da, yedinci kitabınki ise Kahire’de yapılmıştır. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın mısra sayıları ile eski harflerle yapılmış baskılarının tarihleri şöyledir:
1. Safahat: Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir. 44 şir, 3084 mısra. Üç baskı: 1911, 1918, 1928.
2. Süleymâniye Kürsüsünde: Süleymaniye Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyah Abdüreşit İbrahim’in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder. Bir şir, 1002 mısra. Dört baskı: 1912, 1914, 1918, 1928.
3. Hakın Sesleri: Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir. Ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır. 10 şir, 482 mısra. Üç baskı: 1913, 1918, 1928.
4. Fatih Kürsüsünde: Fatih Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder. Tembelik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir. Bir şir, 1692 mısra. Dört baskı: 1914 (iki baskı), 1918, 1924.
5. Hatıralar: Akif’in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Alah’a yakarışını içerir. 10 şir, 1314 mısra. Üç baskı: 1917, 1918, 1928.
6. Asım: Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim, ırkçılık, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder. Bir şir, 2292 mısra. İki baskı: 1924, 1928.
7. Gölgeler: 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Herbiri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir. 41 şir, 1374 mısra. Bir baskı: 1933.
Daha ayrıntılı bilgi ve örnekler için tıklayınız: Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
8. Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – 6 Safahat’ı bir araya getirir. 1943’teki toplu basımının sonuna Âkif’in hayatayken basılmamış şirlerini içeren Damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından bir araya getirilmiş 16 manzumeden ibaret Son Safahat başlıklı bölüm eklenmiştir.
9. Safahat (Toplu Basım) : 6 Safahat’ın ve Son Safahat’ın yeni harflerle toplu basımıdır. Ömer Rıza Doğrul tarafından basıma hazırlanmış, bir mukadime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezilik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şirlerin uzunluğu bir kıt’adan, 2292 mısra’a kadar değişmektedir. Mehmet Âkif, “İstiklâl Marşı”nı “miletin malıdır” diyerek Safahat’a almamıştır. “Çanakale Şehidleri” adıyla meşhur olan şir ise “Âsım” kitabında bulunmaktadır.
Mehmet Akif Ersoy’un Tefsirleri
Mehmet Akif’in tefsir yazılarının hepsi eli yedi tanedir. Bunların on sekizi manzum olarak yazılmış olup, Safahat’a alınmışlardır. Eli üç tanesi âyet ve dört tanesi hadis üzerine yazılmıştır. Çoğunun uzunluğu bir sayfadan azdır. Akif Bey, memleketin ve halkın o günkü meselelerine hitap eden bir veya birkaç ayet veya hadîsi mevzu alarak, okuyuculara onlarla yol göstermeye çalışmıştır. Dolayısıyla bu yazılar, tefsir ilmi bakımından değil, zamanın meselelerine bakış açısından mühimdirler.
Mehmet Akif Ersoy’un Mektupları
Hâlen eli kadar mektubu ve bazı mektup parçaları yayınlanmış bulunan Mehmet Âkif’in, dağınık hâlde, bazı kimselerin elinde birkaç yüz mektubunun bulunduğunu tahmin etmekteyiz. Bunların toplanarak yayınlanması, şairimizin düşünceleri, hayatı ve yakın tarihimiz bakımından çok faydalı olacaktır.
Mehmet Akif Ersoy’un Vazları
Mehmet Âkif Ersoy’un bir tanesi kitap içinde yayınlanmış, diğerleri konuşma sırasında Eşref Edib tarafından tesbit edilmiş olan, dokuz konuşması, va’azı (mev’izası) vardır. Bunlardan birincisi, bir kulüpte konuşma şeklinde yapıldıktan sonra, “Mevâiz-i Dîniye” kitabında yayınlanmıştır. Kalan sekiz va’azın üçü Balkan Harbi içinde İstanbul’un üç büyük caminde (Beyazıt, Fâtih, Süleymâniye); birisi Balıkesir Zağnos Paşa Cami’nde; üçü ise Kastamonu’da Nasrulah Cami’nde ve şehrin kazalarında verilen va’azlardır. Her bakımdan çok önemli konuşmalardır.
Mehmet Akif Ersoy’un Tercümeleri
Mehmet Âkif, 1908’den sonra, hepsi de dergisinde yayınlanmış ve 268 tefrika devam etmiş olan 55 ayrı tercüme yapmıştır. Bunların birkaçında “Sa’di” takma adını kulanmıştır.
Tercümeler, beşi Arapça ve biri Fransızca yazmış olan altı yazardan yapılmıştır. Tercümelerin yazar ve tefrika sayısı bakımından dağılışı şöyledir: Ferid Vecdi: 7 tercüme, 73 tefrika/M. Abduh: 31 tercüme, 48 tefrika / A. Refik: Bir tercüme, 3 tefrika / Şeyh Şiblî: Bir tercüme, 10 tefrika/A. Câviş: 13 tercüme, 122 tefrika/Said Halim Paşa (Fransızca): 2 tercüme, 12 tefrika… Kitap olarak basılmış tercümeleri:
1. “Müslüman Kadını”, Ferid Vecdi; 2. “Hanoto’nun Hücumuna Karşı Şeyh Muhamed Abduh’un İslâm’ı Müdâfa’ası”; 3. “İslâmlaşmak”, Said Halim Paşa; 4. “Anglikan Kilisesine Cevap”, Abdülaziz Câviş; 5. “İçkinin Hayât-ı Beşerde Açtığı Rahneler”, Abdülaziz Câviş.
Mehmet Akif Ersoy’un Makaleleri
Çeşitli cemiyet, edebiyat ve fikir meseleleri üzerine, makale, sohbet ve hatıra şeklinde kaleme alınmış eli yazıdan ibaretir. Bunların on yedisi “Hasbihâl”, on biri “Edebiyat Bahisleri”, dördü “Eski Hâtıralar”, ikisi “Letâif-i Arabdan” genel başlıkları altında –bazan ikinci bir başlık daha taşı*****– yayınlanmışlardır. On beşinin ise ayrı başlıkları vardır. Mehmet Âkif’in düşünceleri, bilgisi, kültürü ve irfanı, çok samimî bir dile kaleme aldığı bu yazılarında görülmektedir.
Mehmet Akif Ersoy’un Safahat Dışında Kalmış Eserleri
Mehmet Akif Bey, Halkalı Baytar Mektebi’nin son sınıflarında bulunduğu sıralarda (1891-1893), şirlerini zamanın dergilerine göndermeye başlamıştı. 1908 sonrasında, yazdıklarını devamlı olarak yayınlamaya başlamadan önceki yılarda da, önemli bir şair olarak tanınmış ve kabul edilmişti. Gerek dostlarına gönderdiği manzum mektuplar ve gerek diğer manzumeleri, şir meraklıları tarafından yazılarak elden ele yayılıyordu.
Mehmet Akif, 1908’den önce yazdığı şirlerinden birkaçını, 1908’den sonra neşretmekle beraber, beğenmediklerinin hepsini ortadan kaldırmıştır. Kendisinin, ikinci bir Safahat hacminde olduğunu söylediği eski şirlerinden, sadece, 1900’den önce yayınlanmış olanlarla, ele geçen mektuplarında bulunanlar ve meraklıların defterlerinde kalanlar kurtulmuşlardır.
Kaynaklar: MEB, wikipedia
Mehmet Akif Ersoy İle İlgili Yazılar:
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy’un Şirleri
Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
Mehmet Akif Ersoy’un Eserleri
Mehmet Akif Ersoy’un Sanatı
Mehmet Akif Ersoy’un Hayatı
Mehmet Akif Ersoy Çanakale Şehitlerine
Devamı: .yenimakale.com/wordpres/mehmet-akif-ersoy-eserleri.html#ixz1uSv72MW7
manaklar ya 😀
haha hihi
performansım için çokyardımcı oldu teşekürler…(:
performansım için çok yardımcı oldunuz teşekürler..(:
cok guzel ama uzun
EserLeriniz tamam güzel ama birazcık daha ekleseydiniz daha iyi olurdu Lazım olabilir .
fdfdsdsdsdsdsd
vcvcvcvcvghgh
vmvfgmgvkdlhlhşglgşlhgşhlşlhlbkhkbkhkfkgkgkhyglphph h
sdndıdjhdsusdhdsudsjgsdhdshsdhdgdshsd
ÇOK UZUN AMA ÇOK FAYDALI BİLGİLER EDİNİMİŞİM BEN
CEMRE EREN
YASEMİN GÜLÇİN
süper
ne kadar uzun yazamadım bile 😀
ne kadar uzun yazamadım bile 😀
çok uzun biribiribiribiri özetleseya
hiçbirinize katılmıyorum çünkü ben sadece başlıklarını yazdım he he he he
*****lar neyinize yetmez he söyleyin hemde yeter ama siz yusuf yusuf yusuf diyonuz dimi epostam uhuhu@hotmail.com şifre 20022003
çok güzel birşey
ırlanmış, bir mukadime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezilik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şirlerin uzunluğu bir kıt’adan, 2292 mısra’a kadar değişmektedir. Mehmet Âkif, “İstiklâl Marşı”nı “miletin malıdır” diyerek Safahat’a almamıştır. “Çanakale Şehidleri” adıyla meşhur olan şir ise “Âsım” kitabında bulunmaktadır.
Mehmet Akif Ersoy’un Tefsirleri
Mehmet Akif’in tefsir yazılarının hepsi eli yedi tanedir. Bunların on sekizi m…
2011-03-02 23:23:07 | gamze birdal – mehmet akif
çok güzel:)
2010-12-20 16:49:58 | Anonim
saolun
Yorum yaz
Your Contact Details:
Adınız: ahat (Toplu Basım) : 6 Safahat’ın ve Son Safahat’ın yeni harflerle toplu basımıdır. Ömer Rıza Doğrul tarafından basıma hazırlanmış, bir mukadime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezilik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şirlerin uzunluğu bir kıt’a…
2011-11-26 10:31:25 | osman
çok güzel
2011-11-22 02:26:55 | derya – mehmo
mehmet sen bizim herşeyimizsin herşeyimiz derken gerçekten her şeyimizsin.
2011-10-22 01:12:53 | MİMİ – süper
şirler gerçekten harika. mehmet akif ersoy şirlerini bence herkes okumalı.
2011-10-17 22:28:44 | ferhat – mehmed akifin hayatı anlauan anlasıng
873’te İstanbul�da doğdu. 27 Aralık 1936�da İstanbul�da yaşamını yitirdi. 4 yaşında Fatih’te Emir Buhari Mahale Mektebi’nde başladığı eğitimini Fatih Merkez Rüştiyesi’nde sürdürdü. Ardından Mülkiye Mektebi’nin idadi (lise) bölümünü bitirdi. Babasından Arapça öğrendi. Fatih Cami�nde İran edebiyatı okutan Esad Dede�nin derslerini izledi. Farsça ve Fransızca öğrendi. Babasının ölümü ve evlerinin yanması üzerine Mülkiye’nin yüksek kısmından ayrılmak zorunda kaldı. 1889�da girdiği Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi�ni 1893�te birincilikle bitirdi. Zirat ve Ticaret Nezareti’nde veteriner olarak çalışmaya başladı. Rumeli, Arnavutluk ve Arabistan’da dolaştı. Geniş halk kesimleriyle, köylülerle yakın ilişkiler kurdu. Halkalı Zirat Mektebi ve 1907�de Çiftçilik Makinist Mektebi�nde ders verdi. 1908�de Dârülfünûn Edebiyat-ı Umûmiye müderisliğine atandı. Umur-ı Baytariye Müdür Muavini görevine getirildi. Kısa süre sonra bu görevden ayrılıp yalnızca Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi’nde ders vermeyi sürdürdü.
İstiklal Marşı
1913’te İtihat ve Teraki Cemiyeti�ne girdi. 1. Dünya Savaşı sırasında bu cemiyete bağlı bir örgüt olan Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Almanya’daki Müslüman tutsakların durumunu incelemek üzere Berlin�e gönderildi. Daha sonra Arabistan ve Lübnan’a giti. Batı uygarlığının koşularına ve Doğu-Batı çelişkisine tanık oldu. İstanbul’a dönüşünde Dâr-ül-Hikmet-i İslâmiye adlı kuruluşun başkâtipliğine atandı. İzmir’in işgalinden sonra Anadolu’da başlayan kurtuluş hareketine destek verdi. Balıkesir�de yaptığı konuşma, İstanbul hükümetini endişelendirdi, görevinden alındı. Ama o mücadalesini sürdürdü. Camilerde yaptığı konuşmaların metinleri çoğaltılarak bütün yurda dağıtıldı. Ankara hükümetinin kurulması üzerine Burdur mebusu olarak Büyük Milet Meclisi’ne girdi. O sırada İstiklal Marşı için açılan yarışmaya katılan 724 eserin hiçbiri beğenilmemişti. Marif vekilinin isteği üzerine 1921’de “İstiklal Marşı”nı yazdı. Metin, 12 Mart 1921’de Büyük Milet Meclis’nde kabul edildi. Mehmet Akif, ödül olarak kendisine verilen 500 lirayı Türk Ordusu’na armağan eti.
Mısır dersleri
Sakarya Zaferi’nden sonra İstanbul’a geldi. Mili Mücadele’nin yaratığı koşularla çelişkiye düştü. 1923’te Mısır’a giti. Birkaç yıl kışları Mısır’da yazları İstanbul’da geçirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin “laik” olması ilkesi kabul edilince tümüyle Mısır’a yerleşti. 1936’ya kadar Mısır’da Türk dili ve edebiyatı dersleri verdi. Bir yandan da Kur’an’ın Türkçe’ye çevrilmesine çalışıyordu. Siroz hastalığına yakalandı. Hava değişimi için 1935’te Lübnan’a, 1936’da Antakya’ya giti. Aynı yıl ülkesinde ölme isteğiyle Türkiye’ye döndü. 27 Aralık 1936’da hastalığın pençesinden kurtulamadı ve yaşamını yitirdi.
Edebiyatla ilgisi baytar mektebindeki öğrenciliği sırasında başladı. İlk şiri “Kur’an’a Hitab” 1895’te “Mektep” adlı dergide yayınlandı. Ardından “Resimli Gazete”de şirleri çıktı. O dönemde yazdığı ahlak, din, bilgelik temalarını işleyen didaktik şirlerini temel eseri “Safahat”a almadı. Öğretmeni İsmail Safa’nın etkisini taşıyan mesnevileri, edebiyat çevrelerinin ilgisini çekti. 2’nci Meşrutiyet’in ilanından sonra daha önce yazıp ortaya çıkarmadığı yazıları yayınlanmaya başladı. 1908-1910 arasında Sırat’ı Müstakim (sonradan Sebilü’r Reşad adını aldı) dergisinde yazdı. En ünlü şirleri “Küfe” ve “Seyfi Baba” bu dönemde yayınlandı.
Safahat
Temel eseri “Safahat” 7 …
2011-03-29 20:24:…
2011-10-02 17:24:04 | barbar – mehmed akif
“Safahat”, Mehmet Akif Ersoy’un şirlerini topladığı yedi kitaplık şir küliyatının adıdır. İçinde 11.240 mısra tutan 108 şir bulunmaktadır. Şair, İstiklal Marşı’nı Safahat’a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: “Çünkü ben onu miletimin kalbine gömdüm”
Birinci kitap, yalnız “Safahat” adını taşır. Bundan başla***** sıra numarası almış bulunan öteki kitapların ayrıca isimleri vardır. Müstakil ciltler hâlinde ve farklı zamanlarda birkaç baskı yapmış olan kitaplar, latin harfli baskılarından önce bir arada, tek cilt içinde yayınlanmamıştır.
Yedi kitabın ilk altısının bütün baskıları İstanbul’da, yedinci kitabınki ise Kahire’de yapılmıştır. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın mısra sayıları ile eski harflerle yapılmış baskılarının tarihleri şöyledir:
1. Safahat: Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir. 44 şir, 3084 mısra. Üç baskı: 1911, 1918, 1928.
2. Süleymâniye Kürsüsünde: Süleymaniye Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyah Abdüreşit İbrahim’in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder. Bir şir, 1002 mısra. Dört baskı: 1912, 1914, 1918, 1928.
3. Hakın Sesleri: Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir. Ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır. 10 şir, 482 mısra. Üç baskı: 1913, 1918, 1928.
4. Fatih Kürsüsünde: Fatih Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder. Tembelik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir. Bir şir, 1692 mısra. Dört baskı: 1914 (iki baskı), 1918, 1924.
5. Hatıralar: Akif’in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Alah’a yakarışını içerir. 10 şir, 1314 mısra. Üç baskı: 1917, 1918, 1928.
6. Asım: Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim, ırkçılık, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder. Bir şir, 2292 mısra. İki baskı: 1924, 1928.
7. Gölgeler: 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Herbiri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir. 41 şir, 1374 mısra. Bir baskı: 1933.
Daha ayrıntılı bilgi ve örnekler için tıklayınız: Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
8. Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – 6 Safahat’ı bir araya getirir. 1943’teki toplu basımının sonuna Âkif’in hayatayken basılmamış şirlerini içeren Damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından bir araya getirilmiş 16 manzumeden ibaret Son Safahat başlıklı bölüm eklenmiştir.
9. Safahat (Toplu Basım) : 6 Safahat’ın ve Son Safahat’ın yeni harflerle toplu basımıdır. Ömer Rıza Doğrul tarafından basıma hazırlanmış, bir mukadime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezilik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şirlerin uzunluğu bir kıt’adan, 2292 mısra’a kadar değişmektedir. Mehmet Âkif, “İstiklâl Marşı”nı “miletin malıdır” diyerek Safahat’a almamıştır. “Çanakale Şehidleri” adıyla meşhur olan şir ise “Âsım” kitabında bulunmaktadır.
Devamı: .yenimakal e.com/mehmet-akif-er soy-eserleri.html#ix z1ZdmCs7B
2011-09-21 13:51:51 | konos69
biraz daha açık layıcı olabilir
2011-05-30 15:12:03 | NO NAME
Bilgileriniz için cok tesekür ederim. Çok işime yaradı, sağolun. (:
2011-05-13 08:00:10 | AMİNE – yoktur
neden benim istedigim acılmıyor ama ben bunlarıda begendim tesekurleimi sunarım…
2011-05-03 17:26:51 | sultan öztürk
MEHMET AKİF ERSOY GİBİ BİZDE AH OLSAAK.
2011-04-25 17:51:27 | yunus
çok harika bişey
2011-04-14 12:53:59 | ahmet
ok a güzel ki
2011-04-04 13:41:15 | cemre
i
2011-04-01 18:54:14 | fatih – mehmet akif ersoy
MEHMET AKİF ERSOY
1873’te İstanbul�da doğdu. 27 Aralık 1936�da İstanbul�da yaşamını yitirdi. 4 yaşında Fatih’te Emir Buhari Mahale Mektebi’nde başladığı eğitimini Fatih Merkez Rüştiyesi’nde sürdürdü. Ardından Mülkiye Mektebi’nin idadi (lise) bölümünü bitirdi. Babasından Arapça öğrendi. Fatih Cami�nde İran edebiyatı okutan Esad Dede�nin derslerini izledi. Farsça ve Fransızca öğrendi. Babasının ölümü ve evlerinin yanması üzerine Mülkiye’nin yüksek kısmından ayrılmak zorunda kaldı. 1889�da girdiği Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi�ni 1893�te birincilikle bitirdi. Zirat ve Ticaret Nezareti’nde veteriner olarak çalışmaya başladı. Rumeli, Arnavutluk ve Arabistan’da dolaştı. Geniş halk kesimleriyle, köylülerle yakın ilişkiler kurdu. Halkalı Zirat Mektebi ve 1907�de Çiftçilik Makinist Mektebi�nde ders verdi. 1908�de Dârülfünûn Edebiyat-ı Umûmiye müderisliğine atandı. Umur-ı Baytariye Müdür Muavini görevine getirildi. Kısa süre sonra bu görevden ayrılıp yalnızca Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi’nde ders vermeyi sürdürdü.
İstiklal Marşı
1913’te İtihat ve Teraki Cemiyeti�ne girdi. 1. Dünya Savaşı sırasında bu cemiyete bağlı bir örgüt olan Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Almanya’daki Müslüman tutsakların durumunu incelemek üzere Berlin�e gönderildi. Daha sonra Arabistan ve Lübnan’a giti. Batı uygarlığının koşularına ve Doğu-Batı çelişkisine tanık oldu. İstanbul’a dönüşünde Dâr-ül-Hikmet-i İslâmiye adlı kuruluşun başkâtipliğine atandı. İzmir’in işgalinden sonra Anadolu’da başlayan kurtuluş hareketine destek verdi. Balıkesir�de yaptığı konuşma, İstanbul hükümetini endişelendirdi, görevinden alındı. Ama o mücadalesini sürdürdü. Camilerde yaptığı konuşmaların metinleri çoğaltılarak bütün yurda dağıtıldı. Ankara hükümetinin kurulması üzerine Burdur mebusu olarak Büyük Milet Meclisi’ne girdi. O sırada İstiklal Marşı için açılan yarışmaya katılan 724 eserin hiçbiri beğenilmemişti. Marif vekilinin isteği üzerine 1921’de “İstiklal Marşı”nı yazdı. Metin, 12 Mart 1921’de Büyük Milet Meclis’nde kabul edildi. Mehmet Akif, ödül olarak kendisine verilen 500 lirayı Türk Ordusu’na armağan eti.
Mısır dersleri
Sakarya Zaferi’nden sonra İstanbul’a geldi. Mili Mücadele’nin yaratığı koşularla çelişkiye düştü. 1923’te Mısır’a giti. Birkaç yıl kışları Mısır’da yazları İstanbul’da geçirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin “laik” olması ilkesi kabul edilince tümüyle Mısır’a yerleşti. 1936’ya kadar Mısır’da Türk dili ve edebiyatı dersleri verdi. Bir yandan da Kur’an’ın Türkçe’ye çevrilmesine çalışıyordu. Siroz hastalığına yakalandı. Hava değişimi için 1935’te Lübnan’a, 1936’da Antakya’ya giti. Aynı yıl ülkesinde ölme isteğiyle Türkiye’ye döndü. 27 Aralık 1936’da hastalığın pençesinden kurtulamadı ve yaşamını yitirdi.
Edebiyatla ilgisi baytar mektebindeki öğrenciliği sırasında başladı. İlk şiri “Kur’an’a Hitab” 1895’te “Mektep” adlı dergide yayınlandı. Ardından “Resimli Gazete”de şirleri çıktı. O dönemde yazdığı ahlak, din, bilgelik temalarını işleyen didaktik şirlerini temel eseri “Safahat”a almadı. Öğretmeni İsmail Safa’nın etkisini taşıyan mesnevileri, edebiyat çevrelerinin ilgisini çekti. 2’nci Meşrutiyet’in ilanından sonra daha önce yazıp ortaya çıkarmadığı yazıları yayınlanmaya başladı. 1908-1910 arasında Sırat’ı Müstakim (sonradan Sebilü’r Reşad adını aldı) dergisinde yazdı. En ünlü şirleri “Küfe” ve “Seyfi Baba” bu dönemde yayınlandı.
Safahat
Temel eseri “Safahat” 7 …
2011-03-29 20:24:02 | ayşenur
süpermiş ama işime yaramadı ahkihkohkoh
2011-03-29 19:40:43 | lalezar
çok güzel di sağol kankili monfili
2011-03-27 20:14:13 | Metin – Mfaf
Mehmet Akif Ersoy Safahat
“Safahat”, Mehmet Akif Ersoy’un şirlerini topladığı yedi kitaplık şir küliyatının adıdır. İçinde 11.240 mısra tutan 108 şir bulunmaktadır. Şair, İstiklal Marşı’nı Safahat’a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: “Çünkü ben onu miletimin kalbine gömdüm”
Birinci kitap, yalnız “Safahat” adını taşır. Bundan başla***** sıra numarası almış bulunan öteki kitapların ayrıca isimleri vardır. Müstakil ciltler hâlinde ve farklı zamanlarda birkaç baskı yapmış olan kitaplar, latin harfli baskılarından önce bir arada, tek cilt içinde yayınlanmamıştır.
Yedi kitabın ilk altısının bütün baskıları İstanbul’da, yedinci kitabınki ise Kahire’de yapılmıştır. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın mısra sayıları ile eski harflerle yapılmış baskılarının tarihleri şöyledir:
1. Safahat: Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir. 44 şir, 3084 mısra. Üç baskı: 1911, 1918, 1928.
2. Süleymâniye Kürsüsünde: Süleymaniye Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyah Abdüreşit İbrahim’in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder. Bir şir, 1002 mısra. Dört baskı: 1912, 1914, 1918, 1928.
3. Hakın Sesleri: Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir. Ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır. 10 şir, 482 mısra. Üç baskı: 1913, 1918, 1928.
4. Fatih Kürsüsünde: Fatih Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder. Tembelik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir. Bir şir, 1692 mısra. Dört baskı: 1914 (iki baskı), 1918, 1924.
5. Hatıralar: Akif’in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Alah’a yakarışını içerir. 10 şir, 1314 mısra. Üç baskı: 1917, 1918, 1928.
6. Asım: Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim, ırkçılık, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder. Bir şir, 2292 mısra. İki baskı: 1924, 1928.
7. Gölgeler: 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Herbiri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir. 41 şir, 1374 mısra. Bir baskı: 1933.
Daha ayrıntılı bilgi ve örnekler için tıklayınız: Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
8. Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – 6 Safahat’ı bir araya getirir. 1943’teki toplu basımının sonuna Âkif’in hayatayken basılmamış şirlerini içeren Damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından bir araya getirilmiş 16 manzumeden ibaret Son Safahat başlıklı bölüm eklenmiştir.
9. Safahat (Toplu Basım) : 6 Safahat’ın ve Son Safahat’ın yeni harflerle toplu basımıdır. Ömer Rıza Doğrul tarafından basıma hazırlanmış, bir mukadime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezilik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şirlerin uzunluğu bir kıt’adan, 2292 mısra’a kadar değişmektedir. Mehmet Âkif, “İstiklâl Marşı”nı “miletin malıdır” diyerek Safahat’a almamıştır. “Çanakale Şehidleri” adıyla meşhur olan şir ise “Âsım” kitabında bulunmaktadır.
Mehmet Akif Ersoy’un Tefsirleri
Mehmet Akif’in tefsir yazılarının hepsi eli yedi tanedir. Bunların on sekizi m…
2011-03-02 23:23:07 | gamze birdal – mehmet akif
çok güzel:)
2010-12-20 16:49:58 | Anonim
saolun
Yorum yaz
Your Contact Details:
Adınız:
E-posta:
Yorumlar:
Başlık:
Mesage
ve ayrıca bu bilgiler bana tam yetiyor hata fazla bile sizin neyinize yetmiyor ayol???????????
hoscakalın
sağlıckla kalın…..
2011-12-21 16:07:27 | nursena – yok
çok güzel benim için çok kısa biraz daha unzun olsun
2011-12-18 10:50:11 | TUĞBA
ewet arkadaşlar hepinize katılıyorum ama bu bilgiler bana yetmiyor ne yapmalıyım sizce ??????
2011-12-10 17:59:45 | ERKİN – erkin
keşke kısa olsaydı
2011-12-07 14:37:29 | bebek
güzl di ama kısa olsaydı keşke
2011-11-26 10:32:36 | hamdi
Mehmet Akif Ersoy’un Eserleri
Handan Kurtuluş tarafından yazıldı.3452
12345(43 votes, average 4.09 out of 5) Pazar, 26 Eylül 2010 23:28
.Tags: Mehmet Akif ErsoyMehmet Akif Ersoy Çanakale ŞehitlerineMehmet Akif Ersoy EserleriMehmet Akif Ersoy HayatıMehmet Akif Ersoy SanatıMehmet Akif Ersoy Şirleri
Mehmet Akif Ersoy Safahat
“Safahat”, Mehmet Akif Ersoy’un şirlerini topladığı yedi kitaplık şir küliyatının adıdır. İçinde 11.240 mısra tutan 108 şir bulunmaktadır. Şair, İstiklal Marşı’nı Safahat’a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: “Çünkü ben onu miletimin kalbine gömdüm”
Birinci kitap, yalnız “Safahat” adını taşır. Bundan başla***** sıra numarası almış bulunan öteki kitapların ayrıca isimleri vardır. Müstakil ciltler hâlinde ve farklı zamanlarda birkaç baskı yapmış olan kitaplar, latin harfli baskılarından önce bir arada, tek cilt içinde yayınlanmamıştır.
Yedi kitabın ilk altısının bütün baskıları İstanbul’da, yedinci kitabınki ise Kahire’de yapılmıştır. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın mısra sayıları ile eski harflerle yapılmış baskılarının tarihleri şöyledir:
1. Safahat: Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir. 44 şir, 3084 mısra. Üç baskı: 1911, 1918, 1928.
2. Süleymâniye Kürsüsünde: Süleymaniye Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyah Abdüreşit İbrahim’in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder. Bir şir, 1002 mısra. Dört baskı: 1912, 1914, 1918, 1928.
3. Hakın Sesleri: Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir. Ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır. 10 şir, 482 mısra. Üç baskı: 1913, 1918, 1928.
4. Fatih Kürsüsünde: Fatih Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder. Tembelik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir. Bir şir, 1692 mısra. Dört baskı: 1914 (iki baskı), 1918, 1924.
5. Hatıralar: Akif’in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Alah’a yakarışını içerir. 10 şir, 1314 mısra. Üç baskı: 1917, 1918, 1928.
6. Asım: Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim, ırkçılık, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder. Bir şir, 2292 mısra. İki baskı: 1924, 1928.
7. Gölgeler: 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Herbiri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir. 41 şir, 1374 mısra. Bir baskı: 1933.
Daha ayrıntılı bilgi ve örnekler için tıklayınız: Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
8. Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – 6 Safahat’ı bir araya getirir. 1943’teki toplu basımının sonuna Âkif’in hayatayken basılmamış şirlerini içeren Damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından bir araya getirilmiş 16 manzumeden ibaret Son Safahat başlıklı bölüm eklenmiştir.
9. Safahat (Toplu Basım) : 6 Safahat’ın ve Son Safahat’ın yeni harflerle toplu basımıdır. Ömer Rıza Doğrul tarafından basıma hazırlanmış, bir mukadime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezilik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şirlerin uzunluğu bir kıt’a…
2011-11-26 10:31:25 | osman
çok güzel
2011-11-22 02:26:55 | derya – mehmo
mehmet sen bizim herşeyimizsin herşeyimiz derken gerçekten her şeyimizsin.
2011-10-22 01:12:53 | MİMİ – süper
şirler gerçekten harika. mehmet akif ersoy şirlerini bence herkes okumalı.
2011-10-17 22:28:44 | ferhat – mehmed akifin hayatı anlauan anlasıng
873’te İstanbul�da doğdu. 27 Aralık 1936�da İstanbul�da yaşamını yitirdi. 4 yaşında Fatih’te Emir Buhari Mahale Mektebi’nde başladığı eğitimini Fatih Merkez Rüştiyesi’nde sürdürdü. Ardından Mülkiye Mektebi’nin idadi (lise) bölümünü bitirdi. Babasından Arapça öğrendi. Fatih Cami�nde İran edebiyatı okutan Esad Dede�nin derslerini izledi. Farsça ve Fransızca öğrendi. Babasının ölümü ve evlerinin yanması üzerine Mülkiye’nin yüksek kısmından ayrılmak zorunda kaldı. 1889�da girdiği Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi�ni 1893�te birincilikle bitirdi. Zirat ve Ticaret Nezareti’nde veteriner olarak çalışmaya başladı. Rumeli, Arnavutluk ve Arabistan’da dolaştı. Geniş halk kesimleriyle, köylülerle yakın ilişkiler kurdu. Halkalı Zirat Mektebi ve 1907�de Çiftçilik Makinist Mektebi�nde ders verdi. 1908�de Dârülfünûn Edebiyat-ı Umûmiye müderisliğine atandı. Umur-ı Baytariye Müdür Muavini görevine getirildi. Kısa süre sonra bu görevden ayrılıp yalnızca Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi’nde ders vermeyi sürdürdü.
İstiklal Marşı
1913’te İtihat ve Teraki Cemiyeti�ne girdi. 1. Dünya Savaşı sırasında bu cemiyete bağlı bir örgüt olan Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Almanya’daki Müslüman tutsakların durumunu incelemek üzere Berlin�e gönderildi. Daha sonra Arabistan ve Lübnan’a giti. Batı uygarlığının koşularına ve Doğu-Batı çelişkisine tanık oldu. İstanbul’a dönüşünde Dâr-ül-Hikmet-i İslâmiye adlı kuruluşun başkâtipliğine atandı. İzmir’in işgalinden sonra Anadolu’da başlayan kurtuluş hareketine destek verdi. Balıkesir�de yaptığı konuşma, İstanbul hükümetini endişelendirdi, görevinden alındı. Ama o mücadalesini sürdürdü. Camilerde yaptığı konuşmaların metinleri çoğaltılarak bütün yurda dağıtıldı. Ankara hükümetinin kurulması üzerine Burdur mebusu olarak Büyük Milet Meclisi’ne girdi. O sırada İstiklal Marşı için açılan yarışmaya katılan 724 eserin hiçbiri beğenilmemişti. Marif vekilinin isteği üzerine 1921’de “İstiklal Marşı”nı yazdı. Metin, 12 Mart 1921’de Büyük Milet Meclis’nde kabul edildi. Mehmet Akif, ödül olarak kendisine verilen 500 lirayı Türk Ordusu’na armağan eti.
Mısır dersleri
Sakarya Zaferi’nden sonra İstanbul’a geldi. Mili Mücadele’nin yaratığı koşularla çelişkiye düştü. 1923’te Mısır’a giti. Birkaç yıl kışları Mısır’da yazları İstanbul’da geçirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin “laik” olması ilkesi kabul edilince tümüyle Mısır’a yerleşti. 1936’ya kadar Mısır’da Türk dili ve edebiyatı dersleri verdi. Bir yandan da Kur’an’ın Türkçe’ye çevrilmesine çalışıyordu. Siroz hastalığına yakalandı. Hava değişimi için 1935’te Lübnan’a, 1936’da Antakya’ya giti. Aynı yıl ülkesinde ölme isteğiyle Türkiye’ye döndü. 27 Aralık 1936’da hastalığın pençesinden kurtulamadı ve yaşamını yitirdi.
Edebiyatla ilgisi baytar mektebindeki öğrenciliği sırasında başladı. İlk şiri “Kur’an’a Hitab” 1895’te “Mektep” adlı dergide yayınlandı. Ardından “Resimli Gazete”de şirleri çıktı. O dönemde yazdığı ahlak, din, bilgelik temalarını işleyen didaktik şirlerini temel eseri “Safahat”a almadı. Öğretmeni İsmail Safa’nın etkisini taşıyan mesnevileri, edebiyat çevrelerinin ilgisini çekti. 2’nci Meşrutiyet’in ilanından sonra daha önce yazıp ortaya çıkarmadığı yazıları yayınlanmaya başladı. 1908-1910 arasında Sırat’ı Müstakim (sonradan Sebilü’r Reşad adını aldı) dergisinde yazdı. En ünlü şirleri “Küfe” ve “Seyfi Baba” bu dönemde yayınlandı.
Safahat
Temel eseri “Safahat” 7 …
2011-03-29 20:24:…
2011-10-02 17:24:04 | barbar – mehmed akif
“Safahat”, Mehmet Akif Ersoy’un şirlerini topladığı yedi kitaplık şir küliyatının adıdır. İçinde 11.240 mısra tutan 108 şir bulunmaktadır. Şair, İstiklal Marşı’nı Safahat’a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: “Çünkü ben onu miletimin kalbine gömdüm”
Birinci kitap, yalnız “Safahat” adını taşır. Bundan başla***** sıra numarası almış bulunan öteki kitapların ayrıca isimleri vardır. Müstakil ciltler hâlinde ve farklı zamanlarda birkaç baskı yapmış olan kitaplar, latin harfli baskılarından önce bir arada, tek cilt içinde yayınlanmamıştır.
Yedi kitabın ilk altısının bütün baskıları İstanbul’da, yedinci kitabınki ise Kahire’de yapılmıştır. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın mısra sayıları ile eski harflerle yapılmış baskılarının tarihleri şöyledir:
1. Safahat: Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir. 44 şir, 3084 mısra. Üç baskı: 1911, 1918, 1928.
2. Süleymâniye Kürsüsünde: Süleymaniye Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyah Abdüreşit İbrahim’in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder. Bir şir, 1002 mısra. Dört baskı: 1912, 1914, 1918, 1928.
3. Hakın Sesleri: Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir. Ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır. 10 şir, 482 mısra. Üç baskı: 1913, 1918, 1928.
4. Fatih Kürsüsünde: Fatih Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder. Tembelik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir. Bir şir, 1692 mısra. Dört baskı: 1914 (iki baskı), 1918, 1924.
5. Hatıralar: Akif’in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Alah’a yakarışını içerir. 10 şir, 1314 mısra. Üç baskı: 1917, 1918, 1928.
6. Asım: Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim, ırkçılık, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder. Bir şir, 2292 mısra. İki baskı: 1924, 1928.
7. Gölgeler: 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Herbiri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir. 41 şir, 1374 mısra. Bir baskı: 1933.
Daha ayrıntılı bilgi ve örnekler için tıklayınız: Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
8. Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – 6 Safahat’ı bir araya getirir. 1943’teki toplu basımının sonuna Âkif’in hayatayken basılmamış şirlerini içeren Damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından bir araya getirilmiş 16 manzumeden ibaret Son Safahat başlıklı bölüm eklenmiştir.
9. Safahat (Toplu Basım) : 6 Safahat’ın ve Son Safahat’ın yeni harflerle toplu basımıdır. Ömer Rıza Doğrul tarafından basıma hazırlanmış, bir mukadime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezilik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şirlerin uzunluğu bir kıt’adan, 2292 mısra’a kadar değişmektedir. Mehmet Âkif, “İstiklâl Marşı”nı “miletin malıdır” diyerek Safahat’a almamıştır. “Çanakale Şehidleri” adıyla meşhur olan şir ise “Âsım” kitabında bulunmaktadır.
Devamı: .yenimakal e.com/mehmet-akif-er soy-eserleri.html#ix z1ZdmCs7B
2011-09-21 13:51:51 | konos69
biraz daha açık layıcı olabilir
2011-05-30 15:12:03 | NO NAME
Bilgileriniz için cok tesekür ederim. Çok işime yaradı, sağolun. (:
2011-05-13 08:00:10 | AMİNE – yoktur
neden benim istedigim acılmıyor ama ben bunlarıda begendim tesekurleimi sunarım…
2011-05-03 17:26:51 | sultan öztürk
MEHMET AKİF ERSOY GİBİ BİZDE AH OLSAAK.
2011-04-25 17:51:27 | yunus
çok harika bişey
2011-04-14 12:53:59 | ahmet
ok a güzel ki
2011-04-04 13:41:15 | cemre
i
2011-04-01 18:54:14 | fatih – mehmet akif ersoy
MEHMET AKİF ERSOY
1873’te İstanbul�da doğdu. 27 Aralık 1936�da İstanbul�da yaşamını yitirdi. 4 yaşında Fatih’te Emir Buhari Mahale Mektebi’nde başladığı eğitimini Fatih Merkez Rüştiyesi’nde sürdürdü. Ardından Mülkiye Mektebi’nin idadi (lise) bölümünü bitirdi. Babasından Arapça öğrendi. Fatih Cami�nde İran edebiyatı okutan Esad Dede�nin derslerini izledi. Farsça ve Fransızca öğrendi. Babasının ölümü ve evlerinin yanması üzerine Mülkiye’nin yüksek kısmından ayrılmak zorunda kaldı. 1889�da girdiği Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi�ni 1893�te birincilikle bitirdi. Zirat ve Ticaret Nezareti’nde veteriner olarak çalışmaya başladı. Rumeli, Arnavutluk ve Arabistan’da dolaştı. Geniş halk kesimleriyle, köylülerle yakın ilişkiler kurdu. Halkalı Zirat Mektebi ve 1907�de Çiftçilik Makinist Mektebi�nde ders verdi. 1908�de Dârülfünûn Edebiyat-ı Umûmiye müderisliğine atandı. Umur-ı Baytariye Müdür Muavini görevine getirildi. Kısa süre sonra bu görevden ayrılıp yalnızca Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi’nde ders vermeyi sürdürdü.
İstiklal Marşı
1913’te İtihat ve Teraki Cemiyeti�ne girdi. 1. Dünya Savaşı sırasında bu cemiyete bağlı bir örgüt olan Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Almanya’daki Müslüman tutsakların durumunu incelemek üzere Berlin�e gönderildi. Daha sonra Arabistan ve Lübnan’a giti. Batı uygarlığının koşularına ve Doğu-Batı çelişkisine tanık oldu. İstanbul’a dönüşünde Dâr-ül-Hikmet-i İslâmiye adlı kuruluşun başkâtipliğine atandı. İzmir’in işgalinden sonra Anadolu’da başlayan kurtuluş hareketine destek verdi. Balıkesir�de yaptığı konuşma, İstanbul hükümetini endişelendirdi, görevinden alındı. Ama o mücadalesini sürdürdü. Camilerde yaptığı konuşmaların metinleri çoğaltılarak bütün yurda dağıtıldı. Ankara hükümetinin kurulması üzerine Burdur mebusu olarak Büyük Milet Meclisi’ne girdi. O sırada İstiklal Marşı için açılan yarışmaya katılan 724 eserin hiçbiri beğenilmemişti. Marif vekilinin isteği üzerine 1921’de “İstiklal Marşı”nı yazdı. Metin, 12 Mart 1921’de Büyük Milet Meclis’nde kabul edildi. Mehmet Akif, ödül olarak kendisine verilen 500 lirayı Türk Ordusu’na armağan eti.
Mısır dersleri
Sakarya Zaferi’nden sonra İstanbul’a geldi. Mili Mücadele’nin yaratığı koşularla çelişkiye düştü. 1923’te Mısır’a giti. Birkaç yıl kışları Mısır’da yazları İstanbul’da geçirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin “laik” olması ilkesi kabul edilince tümüyle Mısır’a yerleşti. 1936’ya kadar Mısır’da Türk dili ve edebiyatı dersleri verdi. Bir yandan da Kur’an’ın Türkçe’ye çevrilmesine çalışıyordu. Siroz hastalığına yakalandı. Hava değişimi için 1935’te Lübnan’a, 1936’da Antakya’ya giti. Aynı yıl ülkesinde ölme isteğiyle Türkiye’ye döndü. 27 Aralık 1936’da hastalığın pençesinden kurtulamadı ve yaşamını yitirdi.
Edebiyatla ilgisi baytar mektebindeki öğrenciliği sırasında başladı. İlk şiri “Kur’an’a Hitab” 1895’te “Mektep” adlı dergide yayınlandı. Ardından “Resimli Gazete”de şirleri çıktı. O dönemde yazdığı ahlak, din, bilgelik temalarını işleyen didaktik şirlerini temel eseri “Safahat”a almadı. Öğretmeni İsmail Safa’nın etkisini taşıyan mesnevileri, edebiyat çevrelerinin ilgisini çekti. 2’nci Meşrutiyet’in ilanından sonra daha önce yazıp ortaya çıkarmadığı yazıları yayınlanmaya başladı. 1908-1910 arasında Sırat’ı Müstakim (sonradan Sebilü’r Reşad adını aldı) dergisinde yazdı. En ünlü şirleri “Küfe” ve “Seyfi Baba” bu dönemde yayınlandı.
Safahat
Temel eseri “Safahat” 7 …
2011-03-29 20:24:02 | ayşenur
süpermiş ama işime yaramadı ahkihkohkoh
2011-03-29 19:40:43 | lalezar
çok güzel di sağol kankili monfili
2011-03-27 20:14:13 | Metin – Mfaf
Mehmet Akif Ersoy Safahat
“Safahat”, Mehmet Akif Ersoy’un şirlerini topladığı yedi kitaplık şir küliyatının adıdır. İçinde 11.240 mısra tutan 108 şir bulunmaktadır. Şair, İstiklal Marşı’nı Safahat’a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: “Çünkü ben onu miletimin kalbine gömdüm”
Birinci kitap, yalnız “Safahat” adını taşır. Bundan başla***** sıra numarası almış bulunan öteki kitapların ayrıca isimleri vardır. Müstakil ciltler hâlinde ve farklı zamanlarda birkaç baskı yapmış olan kitaplar, latin harfli baskılarından önce bir arada, tek cilt içinde yayınlanmamıştır.
Yedi kitabın ilk altısının bütün baskıları İstanbul’da, yedinci kitabınki ise Kahire’de yapılmıştır. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın mısra sayıları ile eski harflerle yapılmış baskılarının tarihleri şöyledir:
1. Safahat: Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir. 44 şir, 3084 mısra. Üç baskı: 1911, 1918, 1928.
2. Süleymâniye Kürsüsünde: Süleymaniye Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyah Abdüreşit İbrahim’in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder. Bir şir, 1002 mısra. Dört baskı: 1912, 1914, 1918, 1928.
3. Hakın Sesleri: Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir. Ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır. 10 şir, 482 mısra. Üç baskı: 1913, 1918, 1928.
4. Fatih Kürsüsünde: Fatih Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder. Tembelik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir. Bir şir, 1692 mısra. Dört baskı: 1914 (iki baskı), 1918, 1924.
5. Hatıralar: Akif’in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Alah’a yakarışını içerir. 10 şir, 1314 mısra. Üç baskı: 1917, 1918, 1928.
6. Asım: Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim, ırkçılık, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder. Bir şir, 2292 mısra. İki baskı: 1924, 1928.
7. Gölgeler: 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Herbiri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir. 41 şir, 1374 mısra. Bir baskı: 1933.
Daha ayrıntılı bilgi ve örnekler için tıklayınız: Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
8. Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – 6 Safahat’ı bir araya getirir. 1943’teki toplu basımının sonuna Âkif’in hayatayken basılmamış şirlerini içeren Damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından bir araya getirilmiş 16 manzumeden ibaret Son Safahat başlıklı bölüm eklenmiştir.
9. Safahat (Toplu Basım) : 6 Safahat’ın ve Son Safahat’ın yeni harflerle toplu basımıdır. Ömer Rıza Doğrul tarafından basıma hazırlanmış, bir mukadime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezilik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şirlerin uzunluğu bir kıt’adan, 2292 mısra’a kadar değişmektedir. Mehmet Âkif, “İstiklâl Marşı”nı “miletin malıdır” diyerek Safahat’a almamıştır. “Çanakale Şehidleri” adıyla meşhur olan şir ise “Âsım” kitabında bulunmaktadır.
Mehmet Akif Ersoy’un Tefsirleri
Mehmet Akif’in tefsir yazılarının hepsi eli yedi tanedir. Bunların on sekizi m…
2011-03-02 23:23:07 | gamze birdal – mehmet akif
çok güzel:)
2010-12-20 16:49:58 | Anonim
saolun
Yorum yaz
Your Contact Details:
Adınız:
E-posta:
E-posta:
Yorumlar:
Başlık:
Mesage:
ırlanmış, bir mukadime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezilik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şirlerin uzunluğu bir kıt’adan, 2292 mısra’a kadar değişmektedir. Mehmet Âkif, “İstiklâl Marşı”nı “miletin malıdır” diyerek Safahat’a almamıştır. “Çanakale Şehidleri” adıyla meşhur olan şir ise “Âsım” kitabında bulunmaktadır.
Mehmet Akif Ersoy’un Tefsirleri
Mehmet Akif’in tefsir yazılarının hepsi eli yedi tanedir. Bunların on sekizi m…
2011-03-02 23:23:07 | gamze birdal – mehmet akif
çok güzel:)
2010-12-20 16:49:58 | Anonim
saolun
Yorum yaz
Your Contact Details:
Adınız: ahat (Toplu Basım) : 6 Safahat’ın ve Son Safahat’ın yeni harflerle toplu basımıdır. Ömer Rıza Doğrul tarafından basıma hazırlanmış, bir mukadime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezilik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şirlerin uzunluğu bir kıt’a…
2011-11-26 10:31:25 | osman
çok güzel
2011-11-22 02:26:55 | derya – mehmo
mehmet sen bizim herşeyimizsin herşeyimiz derken gerçekten her şeyimizsin.
2011-10-22 01:12:53 | MİMİ – süper
şirler gerçekten harika. mehmet akif ersoy şirlerini bence herkes okumalı.
2011-10-17 22:28:44 | ferhat – mehmed akifin hayatı anlauan anlasıng
873’te İstanbul�da doğdu. 27 Aralık 1936�da İstanbul�da yaşamını yitirdi. 4 yaşında Fatih’te Emir Buhari Mahale Mektebi’nde başladığı eğitimini Fatih Merkez Rüştiyesi’nde sürdürdü. Ardından Mülkiye Mektebi’nin idadi (lise) bölümünü bitirdi. Babasından Arapça öğrendi. Fatih Cami�nde İran edebiyatı okutan Esad Dede�nin derslerini izledi. Farsça ve Fransızca öğrendi. Babasının ölümü ve evlerinin yanması üzerine Mülkiye’nin yüksek kısmından ayrılmak zorunda kaldı. 1889�da girdiği Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi�ni 1893�te birincilikle bitirdi. Zirat ve Ticaret Nezareti’nde veteriner olarak çalışmaya başladı. Rumeli, Arnavutluk ve Arabistan’da dolaştı. Geniş halk kesimleriyle, köylülerle yakın ilişkiler kurdu. Halkalı Zirat Mektebi ve 1907�de Çiftçilik Makinist Mektebi�nde ders verdi. 1908�de Dârülfünûn Edebiyat-ı Umûmiye müderisliğine atandı. Umur-ı Baytariye Müdür Muavini görevine getirildi. Kısa süre sonra bu görevden ayrılıp yalnızca Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi’nde ders vermeyi sürdürdü.
İstiklal Marşı
1913’te İtihat ve Teraki Cemiyeti�ne girdi. 1. Dünya Savaşı sırasında bu cemiyete bağlı bir örgüt olan Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Almanya’daki Müslüman tutsakların durumunu incelemek üzere Berlin�e gönderildi. Daha sonra Arabistan ve Lübnan’a giti. Batı uygarlığının koşularına ve Doğu-Batı çelişkisine tanık oldu. İstanbul’a dönüşünde Dâr-ül-Hikmet-i İslâmiye adlı kuruluşun başkâtipliğine atandı. İzmir’in işgalinden sonra Anadolu’da başlayan kurtuluş hareketine destek verdi. Balıkesir�de yaptığı konuşma, İstanbul hükümetini endişelendirdi, görevinden alındı. Ama o mücadalesini sürdürdü. Camilerde yaptığı konuşmaların metinleri çoğaltılarak bütün yurda dağıtıldı. Ankara hükümetinin kurulması üzerine Burdur mebusu olarak Büyük Milet Meclisi’ne girdi. O sırada İstiklal Marşı için açılan yarışmaya katılan 724 eserin hiçbiri beğenilmemişti. Marif vekilinin isteği üzerine 1921’de “İstiklal Marşı”nı yazdı. Metin, 12 Mart 1921’de Büyük Milet Meclis’nde kabul edildi. Mehmet Akif, ödül olarak kendisine verilen 500 lirayı Türk Ordusu’na armağan eti.
Mısır dersleri
Sakarya Zaferi’nden sonra İstanbul’a geldi. Mili Mücadele’nin yaratığı koşularla çelişkiye düştü. 1923’te Mısır’a giti. Birkaç yıl kışları Mısır’da yazları İstanbul’da geçirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin “laik” olması ilkesi kabul edilince tümüyle Mısır’a yerleşti. 1936’ya kadar Mısır’da Türk dili ve edebiyatı dersleri verdi. Bir yandan da Kur’an’ın Türkçe’ye çevrilmesine çalışıyordu. Siroz hastalığına yakalandı. Hava değişimi için 1935’te Lübnan’a, 1936’da Antakya’ya giti. Aynı yıl ülkesinde ölme isteğiyle Türkiye’ye döndü. 27 Aralık 1936’da hastalığın pençesinden kurtulamadı ve yaşamını yitirdi.
Edebiyatla ilgisi baytar mektebindeki öğrenciliği sırasında başladı. İlk şiri “Kur’an’a Hitab” 1895’te “Mektep” adlı dergide yayınlandı. Ardından “Resimli Gazete”de şirleri çıktı. O dönemde yazdığı ahlak, din, bilgelik temalarını işleyen didaktik şirlerini temel eseri “Safahat”a almadı. Öğretmeni İsmail Safa’nın etkisini taşıyan mesnevileri, edebiyat çevrelerinin ilgisini çekti. 2’nci Meşrutiyet’in ilanından sonra daha önce yazıp ortaya çıkarmadığı yazıları yayınlanmaya başladı. 1908-1910 arasında Sırat’ı Müstakim (sonradan Sebilü’r Reşad adını aldı) dergisinde yazdı. En ünlü şirleri “Küfe” ve “Seyfi Baba” bu dönemde yayınlandı.
Safahat
Temel eseri “Safahat” 7 …
2011-03-29 20:24:…
2011-10-02 17:24:04 | barbar – mehmed akif
“Safahat”, Mehmet Akif Ersoy’un şirlerini topladığı yedi kitaplık şir küliyatının adıdır. İçinde 11.240 mısra tutan 108 şir bulunmaktadır. Şair, İstiklal Marşı’nı Safahat’a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: “Çünkü ben onu miletimin kalbine gömdüm”
Birinci kitap, yalnız “Safahat” adını taşır. Bundan başla***** sıra numarası almış bulunan öteki kitapların ayrıca isimleri vardır. Müstakil ciltler hâlinde ve farklı zamanlarda birkaç baskı yapmış olan kitaplar, latin harfli baskılarından önce bir arada, tek cilt içinde yayınlanmamıştır.
Yedi kitabın ilk altısının bütün baskıları İstanbul’da, yedinci kitabınki ise Kahire’de yapılmıştır. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın mısra sayıları ile eski harflerle yapılmış baskılarının tarihleri şöyledir:
1. Safahat: Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir. 44 şir, 3084 mısra. Üç baskı: 1911, 1918, 1928.
2. Süleymâniye Kürsüsünde: Süleymaniye Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyah Abdüreşit İbrahim’in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder. Bir şir, 1002 mısra. Dört baskı: 1912, 1914, 1918, 1928.
3. Hakın Sesleri: Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir. Ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır. 10 şir, 482 mısra. Üç baskı: 1913, 1918, 1928.
4. Fatih Kürsüsünde: Fatih Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder. Tembelik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir. Bir şir, 1692 mısra. Dört baskı: 1914 (iki baskı), 1918, 1924.
5. Hatıralar: Akif’in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Alah’a yakarışını içerir. 10 şir, 1314 mısra. Üç baskı: 1917, 1918, 1928.
6. Asım: Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim, ırkçılık, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder. Bir şir, 2292 mısra. İki baskı: 1924, 1928.
7. Gölgeler: 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Herbiri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir. 41 şir, 1374 mısra. Bir baskı: 1933.
Daha ayrıntılı bilgi ve örnekler için tıklayınız: Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
8. Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – 6 Safahat’ı bir araya getirir. 1943’teki toplu basımının sonuna Âkif’in hayatayken basılmamış şirlerini içeren Damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından bir araya getirilmiş 16 manzumeden ibaret Son Safahat başlıklı bölüm eklenmiştir.
9. Safahat (Toplu Basım) : 6 Safahat’ın ve Son Safahat’ın yeni harflerle toplu basımıdır. Ömer Rıza Doğrul tarafından basıma hazırlanmış, bir mukadime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezilik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şirlerin uzunluğu bir kıt’adan, 2292 mısra’a kadar değişmektedir. Mehmet Âkif, “İstiklâl Marşı”nı “miletin malıdır” diyerek Safahat’a almamıştır. “Çanakale Şehidleri” adıyla meşhur olan şir ise “Âsım” kitabında bulunmaktadır.
Devamı: .yenimakal e.com/mehmet-akif-er soy-eserleri.html#ix z1ZdmCs7B
2011-09-21 13:51:51 | konos69
biraz daha açık layıcı olabilir
2011-05-30 15:12:03 | NO NAME
Bilgileriniz için cok tesekür ederim. Çok işime yaradı, sağolun. (:
2011-05-13 08:00:10 | AMİNE – yoktur
neden benim istedigim acılmıyor ama ben bunlarıda begendim tesekurleimi sunarım…
2011-05-03 17:26:51 | sultan öztürk
MEHMET AKİF ERSOY GİBİ BİZDE AH OLSAAK.
2011-04-25 17:51:27 | yunus
çok harika bişey
2011-04-14 12:53:59 | ahmet
ok a güzel ki
2011-04-04 13:41:15 | cemre
i
2011-04-01 18:54:14 | fatih – mehmet akif ersoy
MEHMET AKİF ERSOY
1873’te İstanbul�da doğdu. 27 Aralık 1936�da İstanbul�da yaşamını yitirdi. 4 yaşında Fatih’te Emir Buhari Mahale Mektebi’nde başladığı eğitimini Fatih Merkez Rüştiyesi’nde sürdürdü. Ardından Mülkiye Mektebi’nin idadi (lise) bölümünü bitirdi. Babasından Arapça öğrendi. Fatih Cami�nde İran edebiyatı okutan Esad Dede�nin derslerini izledi. Farsça ve Fransızca öğrendi. Babasının ölümü ve evlerinin yanması üzerine Mülkiye’nin yüksek kısmından ayrılmak zorunda kaldı. 1889�da girdiği Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi�ni 1893�te birincilikle bitirdi. Zirat ve Ticaret Nezareti’nde veteriner olarak çalışmaya başladı. Rumeli, Arnavutluk ve Arabistan’da dolaştı. Geniş halk kesimleriyle, köylülerle yakın ilişkiler kurdu. Halkalı Zirat Mektebi ve 1907�de Çiftçilik Makinist Mektebi�nde ders verdi. 1908�de Dârülfünûn Edebiyat-ı Umûmiye müderisliğine atandı. Umur-ı Baytariye Müdür Muavini görevine getirildi. Kısa süre sonra bu görevden ayrılıp yalnızca Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi’nde ders vermeyi sürdürdü.
İstiklal Marşı
1913’te İtihat ve Teraki Cemiyeti�ne girdi. 1. Dünya Savaşı sırasında bu cemiyete bağlı bir örgüt olan Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Almanya’daki Müslüman tutsakların durumunu incelemek üzere Berlin�e gönderildi. Daha sonra Arabistan ve Lübnan’a giti. Batı uygarlığının koşularına ve Doğu-Batı çelişkisine tanık oldu. İstanbul’a dönüşünde Dâr-ül-Hikmet-i İslâmiye adlı kuruluşun başkâtipliğine atandı. İzmir’in işgalinden sonra Anadolu’da başlayan kurtuluş hareketine destek verdi. Balıkesir�de yaptığı konuşma, İstanbul hükümetini endişelendirdi, görevinden alındı. Ama o mücadalesini sürdürdü. Camilerde yaptığı konuşmaların metinleri çoğaltılarak bütün yurda dağıtıldı. Ankara hükümetinin kurulması üzerine Burdur mebusu olarak Büyük Milet Meclisi’ne girdi. O sırada İstiklal Marşı için açılan yarışmaya katılan 724 eserin hiçbiri beğenilmemişti. Marif vekilinin isteği üzerine 1921’de “İstiklal Marşı”nı yazdı. Metin, 12 Mart 1921’de Büyük Milet Meclis’nde kabul edildi. Mehmet Akif, ödül olarak kendisine verilen 500 lirayı Türk Ordusu’na armağan eti.
Mısır dersleri
Sakarya Zaferi’nden sonra İstanbul’a geldi. Mili Mücadele’nin yaratığı koşularla çelişkiye düştü. 1923’te Mısır’a giti. Birkaç yıl kışları Mısır’da yazları İstanbul’da geçirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin “laik” olması ilkesi kabul edilince tümüyle Mısır’a yerleşti. 1936’ya kadar Mısır’da Türk dili ve edebiyatı dersleri verdi. Bir yandan da Kur’an’ın Türkçe’ye çevrilmesine çalışıyordu. Siroz hastalığına yakalandı. Hava değişimi için 1935’te Lübnan’a, 1936’da Antakya’ya giti. Aynı yıl ülkesinde ölme isteğiyle Türkiye’ye döndü. 27 Aralık 1936’da hastalığın pençesinden kurtulamadı ve yaşamını yitirdi.
Edebiyatla ilgisi baytar mektebindeki öğrenciliği sırasında başladı. İlk şiri “Kur’an’a Hitab” 1895’te “Mektep” adlı dergide yayınlandı. Ardından “Resimli Gazete”de şirleri çıktı. O dönemde yazdığı ahlak, din, bilgelik temalarını işleyen didaktik şirlerini temel eseri “Safahat”a almadı. Öğretmeni İsmail Safa’nın etkisini taşıyan mesnevileri, edebiyat çevrelerinin ilgisini çekti. 2’nci Meşrutiyet’in ilanından sonra daha önce yazıp ortaya çıkarmadığı yazıları yayınlanmaya başladı. 1908-1910 arasında Sırat’ı Müstakim (sonradan Sebilü’r Reşad adını aldı) dergisinde yazdı. En ünlü şirleri “Küfe” ve “Seyfi Baba” bu dönemde yayınlandı.
Safahat
Temel eseri “Safahat” 7 …
2011-03-29 20:24:02 | ayşenur
süpermiş ama işime yaramadı ahkihkohkoh
2011-03-29 19:40:43 | lalezar
çok güzel di sağol kankili monfili
2011-03-27 20:14:13 | Metin – Mfaf
Mehmet Akif Ersoy Safahat
“Safahat”, Mehmet Akif Ersoy’un şirlerini topladığı yedi kitaplık şir küliyatının adıdır. İçinde 11.240 mısra tutan 108 şir bulunmaktadır. Şair, İstiklal Marşı’nı Safahat’a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: “Çünkü ben onu miletimin kalbine gömdüm”
Birinci kitap, yalnız “Safahat” adını taşır. Bundan başla***** sıra numarası almış bulunan öteki kitapların ayrıca isimleri vardır. Müstakil ciltler hâlinde ve farklı zamanlarda birkaç baskı yapmış olan kitaplar, latin harfli baskılarından önce bir arada, tek cilt içinde yayınlanmamıştır.
Yedi kitabın ilk altısının bütün baskıları İstanbul’da, yedinci kitabınki ise Kahire’de yapılmıştır. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın mısra sayıları ile eski harflerle yapılmış baskılarının tarihleri şöyledir:
1. Safahat: Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir. 44 şir, 3084 mısra. Üç baskı: 1911, 1918, 1928.
2. Süleymâniye Kürsüsünde: Süleymaniye Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyah Abdüreşit İbrahim’in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder. Bir şir, 1002 mısra. Dört baskı: 1912, 1914, 1918, 1928.
3. Hakın Sesleri: Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir. Ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır. 10 şir, 482 mısra. Üç baskı: 1913, 1918, 1928.
4. Fatih Kürsüsünde: Fatih Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder. Tembelik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir. Bir şir, 1692 mısra. Dört baskı: 1914 (iki baskı), 1918, 1924.
5. Hatıralar: Akif’in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Alah’a yakarışını içerir. 10 şir, 1314 mısra. Üç baskı: 1917, 1918, 1928.
6. Asım: Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim, ırkçılık, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder. Bir şir, 2292 mısra. İki baskı: 1924, 1928.
7. Gölgeler: 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Herbiri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir. 41 şir, 1374 mısra. Bir baskı: 1933.
Daha ayrıntılı bilgi ve örnekler için tıklayınız: Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
8. Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – 6 Safahat’ı bir araya getirir. 1943’teki toplu basımının sonuna Âkif’in hayatayken basılmamış şirlerini içeren Damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından bir araya getirilmiş 16 manzumeden ibaret Son Safahat başlıklı bölüm eklenmiştir.
9. Safahat (Toplu Basım) : 6 Safahat’ın ve Son Safahat’ın yeni harflerle toplu basımıdır. Ömer Rıza Doğrul tarafından basıma hazırlanmış, bir mukadime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezilik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şirlerin uzunluğu bir kıt’adan, 2292 mısra’a kadar değişmektedir. Mehmet Âkif, “İstiklâl Marşı”nı “miletin malıdır” diyerek Safahat’a almamıştır. “Çanakale Şehidleri” adıyla meşhur olan şir ise “Âsım” kitabında bulunmaktadır.
Mehmet Akif Ersoy’un Tefsirleri
Mehmet Akif’in tefsir yazılarının hepsi eli yedi tanedir. Bunların on sekizi m…
2011-03-02 23:23:07 | gamze birdal – mehmet akif
çok güzel:)
2010-12-20 16:49:58 | Anonim
saolun
Yorum yaz
Your Contact Details:
Adınız:
E-posta:
Yorumlar:
Başlık:
Mesage
ve ayrıca bu bilgiler bana tam yetiyor hata fazla bile sizin neyinize yetmiyor ayol???????????
hoscakalın
sağlıckla kalın…..
2011-12-21 16:07:27 | nursena – yok
çok güzel benim için çok kısa biraz daha unzun olsun
2011-12-18 10:50:11 | TUĞBA
ewet arkadaşlar hepinize katılıyorum ama bu bilgiler bana yetmiyor ne yapmalıyım sizce ??????
2011-12-10 17:59:45 | ERKİN – erkin
keşke kısa olsaydı
2011-12-07 14:37:29 | bebek
güzl di ama kısa olsaydı keşke
2011-11-26 10:32:36 | hamdi
Mehmet Akif Ersoy’un Eserleri
Handan Kurtuluş tarafından yazıldı.3452
12345(43 votes, average 4.09 out of 5) Pazar, 26 Eylül 2010 23:28
.Tags: Mehmet Akif ErsoyMehmet Akif Ersoy Çanakale ŞehitlerineMehmet Akif Ersoy EserleriMehmet Akif Ersoy HayatıMehmet Akif Ersoy SanatıMehmet Akif Ersoy Şirleri
Mehmet Akif Ersoy Safahat
“Safahat”, Mehmet Akif Ersoy’un şirlerini topladığı yedi kitaplık şir küliyatının adıdır. İçinde 11.240 mısra tutan 108 şir bulunmaktadır. Şair, İstiklal Marşı’nı Safahat’a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: “Çünkü ben onu miletimin kalbine gömdüm”
Birinci kitap, yalnız “Safahat” adını taşır. Bundan başla***** sıra numarası almış bulunan öteki kitapların ayrıca isimleri vardır. Müstakil ciltler hâlinde ve farklı zamanlarda birkaç baskı yapmış olan kitaplar, latin harfli baskılarından önce bir arada, tek cilt içinde yayınlanmamıştır.
Yedi kitabın ilk altısının bütün baskıları İstanbul’da, yedinci kitabınki ise Kahire’de yapılmıştır. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın mısra sayıları ile eski harflerle yapılmış baskılarının tarihleri şöyledir:
1. Safahat: Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir. 44 şir, 3084 mısra. Üç baskı: 1911, 1918, 1928.
2. Süleymâniye Kürsüsünde: Süleymaniye Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyah Abdüreşit İbrahim’in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder. Bir şir, 1002 mısra. Dört baskı: 1912, 1914, 1918, 1928.
3. Hakın Sesleri: Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir. Ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır. 10 şir, 482 mısra. Üç baskı: 1913, 1918, 1928.
4. Fatih Kürsüsünde: Fatih Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder. Tembelik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir. Bir şir, 1692 mısra. Dört baskı: 1914 (iki baskı), 1918, 1924.
5. Hatıralar: Akif’in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Alah’a yakarışını içerir. 10 şir, 1314 mısra. Üç baskı: 1917, 1918, 1928.
6. Asım: Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim, ırkçılık, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder. Bir şir, 2292 mısra. İki baskı: 1924, 1928.
7. Gölgeler: 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Herbiri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir. 41 şir, 1374 mısra. Bir baskı: 1933.
Daha ayrıntılı bilgi ve örnekler için tıklayınız: Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
8. Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – 6 Safahat’ı bir araya getirir. 1943’teki toplu basımının sonuna Âkif’in hayatayken basılmamış şirlerini içeren Damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından bir araya getirilmiş 16 manzumeden ibaret Son Safahat başlıklı bölüm eklenmiştir.
9. Safahat (Toplu Basım) : 6 Safahat’ın ve Son Safahat’ın yeni harflerle toplu basımıdır. Ömer Rıza Doğrul tarafından basıma hazırlanmış, bir mukadime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezilik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şirlerin uzunluğu bir kıt’a…
2011-11-26 10:31:25 | osman
çok güzel
2011-11-22 02:26:55 | derya – mehmo
mehmet sen bizim herşeyimizsin herşeyimiz derken gerçekten her şeyimizsin.
2011-10-22 01:12:53 | MİMİ – süper
şirler gerçekten harika. mehmet akif ersoy şirlerini bence herkes okumalı.
2011-10-17 22:28:44 | ferhat – mehmed akifin hayatı anlauan anlasıng
873’te İstanbul�da doğdu. 27 Aralık 1936�da İstanbul�da yaşamını yitirdi. 4 yaşında Fatih’te Emir Buhari Mahale Mektebi’nde başladığı eğitimini Fatih Merkez Rüştiyesi’nde sürdürdü. Ardından Mülkiye Mektebi’nin idadi (lise) bölümünü bitirdi. Babasından Arapça öğrendi. Fatih Cami�nde İran edebiyatı okutan Esad Dede�nin derslerini izledi. Farsça ve Fransızca öğrendi. Babasının ölümü ve evlerinin yanması üzerine Mülkiye’nin yüksek kısmından ayrılmak zorunda kaldı. 1889�da girdiği Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi�ni 1893�te birincilikle bitirdi. Zirat ve Ticaret Nezareti’nde veteriner olarak çalışmaya başladı. Rumeli, Arnavutluk ve Arabistan’da dolaştı. Geniş halk kesimleriyle, köylülerle yakın ilişkiler kurdu. Halkalı Zirat Mektebi ve 1907�de Çiftçilik Makinist Mektebi�nde ders verdi. 1908�de Dârülfünûn Edebiyat-ı Umûmiye müderisliğine atandı. Umur-ı Baytariye Müdür Muavini görevine getirildi. Kısa süre sonra bu görevden ayrılıp yalnızca Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi’nde ders vermeyi sürdürdü.
İstiklal Marşı
1913’te İtihat ve Teraki Cemiyeti�ne girdi. 1. Dünya Savaşı sırasında bu cemiyete bağlı bir örgüt olan Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Almanya’daki Müslüman tutsakların durumunu incelemek üzere Berlin�e gönderildi. Daha sonra Arabistan ve Lübnan’a giti. Batı uygarlığının koşularına ve Doğu-Batı çelişkisine tanık oldu. İstanbul’a dönüşünde Dâr-ül-Hikmet-i İslâmiye adlı kuruluşun başkâtipliğine atandı. İzmir’in işgalinden sonra Anadolu’da başlayan kurtuluş hareketine destek verdi. Balıkesir�de yaptığı konuşma, İstanbul hükümetini endişelendirdi, görevinden alındı. Ama o mücadalesini sürdürdü. Camilerde yaptığı konuşmaların metinleri çoğaltılarak bütün yurda dağıtıldı. Ankara hükümetinin kurulması üzerine Burdur mebusu olarak Büyük Milet Meclisi’ne girdi. O sırada İstiklal Marşı için açılan yarışmaya katılan 724 eserin hiçbiri beğenilmemişti. Marif vekilinin isteği üzerine 1921’de “İstiklal Marşı”nı yazdı. Metin, 12 Mart 1921’de Büyük Milet Meclis’nde kabul edildi. Mehmet Akif, ödül olarak kendisine verilen 500 lirayı Türk Ordusu’na armağan eti.
Mısır dersleri
Sakarya Zaferi’nden sonra İstanbul’a geldi. Mili Mücadele’nin yaratığı koşularla çelişkiye düştü. 1923’te Mısır’a giti. Birkaç yıl kışları Mısır’da yazları İstanbul’da geçirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin “laik” olması ilkesi kabul edilince tümüyle Mısır’a yerleşti. 1936’ya kadar Mısır’da Türk dili ve edebiyatı dersleri verdi. Bir yandan da Kur’an’ın Türkçe’ye çevrilmesine çalışıyordu. Siroz hastalığına yakalandı. Hava değişimi için 1935’te Lübnan’a, 1936’da Antakya’ya giti. Aynı yıl ülkesinde ölme isteğiyle Türkiye’ye döndü. 27 Aralık 1936’da hastalığın pençesinden kurtulamadı ve yaşamını yitirdi.
Edebiyatla ilgisi baytar mektebindeki öğrenciliği sırasında başladı. İlk şiri “Kur’an’a Hitab” 1895’te “Mektep” adlı dergide yayınlandı. Ardından “Resimli Gazete”de şirleri çıktı. O dönemde yazdığı ahlak, din, bilgelik temalarını işleyen didaktik şirlerini temel eseri “Safahat”a almadı. Öğretmeni İsmail Safa’nın etkisini taşıyan mesnevileri, edebiyat çevrelerinin ilgisini çekti. 2’nci Meşrutiyet’in ilanından sonra daha önce yazıp ortaya çıkarmadığı yazıları yayınlanmaya başladı. 1908-1910 arasında Sırat’ı Müstakim (sonradan Sebilü’r Reşad adını aldı) dergisinde yazdı. En ünlü şirleri “Küfe” ve “Seyfi Baba” bu dönemde yayınlandı.
Safahat
Temel eseri “Safahat” 7 …
2011-03-29 20:24:…
2011-10-02 17:24:04 | barbar – mehmed akif
“Safahat”, Mehmet Akif Ersoy’un şirlerini topladığı yedi kitaplık şir küliyatının adıdır. İçinde 11.240 mısra tutan 108 şir bulunmaktadır. Şair, İstiklal Marşı’nı Safahat’a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: “Çünkü ben onu miletimin kalbine gömdüm”
Birinci kitap, yalnız “Safahat” adını taşır. Bundan başla***** sıra numarası almış bulunan öteki kitapların ayrıca isimleri vardır. Müstakil ciltler hâlinde ve farklı zamanlarda birkaç baskı yapmış olan kitaplar, latin harfli baskılarından önce bir arada, tek cilt içinde yayınlanmamıştır.
Yedi kitabın ilk altısının bütün baskıları İstanbul’da, yedinci kitabınki ise Kahire’de yapılmıştır. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın mısra sayıları ile eski harflerle yapılmış baskılarının tarihleri şöyledir:
1. Safahat: Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir. 44 şir, 3084 mısra. Üç baskı: 1911, 1918, 1928.
2. Süleymâniye Kürsüsünde: Süleymaniye Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyah Abdüreşit İbrahim’in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder. Bir şir, 1002 mısra. Dört baskı: 1912, 1914, 1918, 1928.
3. Hakın Sesleri: Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir. Ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır. 10 şir, 482 mısra. Üç baskı: 1913, 1918, 1928.
4. Fatih Kürsüsünde: Fatih Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder. Tembelik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir. Bir şir, 1692 mısra. Dört baskı: 1914 (iki baskı), 1918, 1924.
5. Hatıralar: Akif’in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Alah’a yakarışını içerir. 10 şir, 1314 mısra. Üç baskı: 1917, 1918, 1928.
6. Asım: Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim, ırkçılık, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder. Bir şir, 2292 mısra. İki baskı: 1924, 1928.
7. Gölgeler: 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Herbiri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir. 41 şir, 1374 mısra. Bir baskı: 1933.
Daha ayrıntılı bilgi ve örnekler için tıklayınız: Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
8. Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – 6 Safahat’ı bir araya getirir. 1943’teki toplu basımının sonuna Âkif’in hayatayken basılmamış şirlerini içeren Damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından bir araya getirilmiş 16 manzumeden ibaret Son Safahat başlıklı bölüm eklenmiştir.
9. Safahat (Toplu Basım) : 6 Safahat’ın ve Son Safahat’ın yeni harflerle toplu basımıdır. Ömer Rıza Doğrul tarafından basıma hazırlanmış, bir mukadime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezilik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şirlerin uzunluğu bir kıt’adan, 2292 mısra’a kadar değişmektedir. Mehmet Âkif, “İstiklâl Marşı”nı “miletin malıdır” diyerek Safahat’a almamıştır. “Çanakale Şehidleri” adıyla meşhur olan şir ise “Âsım” kitabında bulunmaktadır.
Devamı: .yenimakal e.com/mehmet-akif-er soy-eserleri.html#ix z1ZdmCs7B
2011-09-21 13:51:51 | konos69
biraz daha açık layıcı olabilir
2011-05-30 15:12:03 | NO NAME
Bilgileriniz için cok tesekür ederim. Çok işime yaradı, sağolun. (:
2011-05-13 08:00:10 | AMİNE – yoktur
neden benim istedigim acılmıyor ama ben bunlarıda begendim tesekurleimi sunarım…
2011-05-03 17:26:51 | sultan öztürk
MEHMET AKİF ERSOY GİBİ BİZDE AH OLSAAK.
2011-04-25 17:51:27 | yunus
çok harika bişey
2011-04-14 12:53:59 | ahmet
ok a güzel ki
2011-04-04 13:41:15 | cemre
i
2011-04-01 18:54:14 | fatih – mehmet akif ersoy
MEHMET AKİF ERSOY
1873’te İstanbul�da doğdu. 27 Aralık 1936�da İstanbul�da yaşamını yitirdi. 4 yaşında Fatih’te Emir Buhari Mahale Mektebi’nde başladığı eğitimini Fatih Merkez Rüştiyesi’nde sürdürdü. Ardından Mülkiye Mektebi’nin idadi (lise) bölümünü bitirdi. Babasından Arapça öğrendi. Fatih Cami�nde İran edebiyatı okutan Esad Dede�nin derslerini izledi. Farsça ve Fransızca öğrendi. Babasının ölümü ve evlerinin yanması üzerine Mülkiye’nin yüksek kısmından ayrılmak zorunda kaldı. 1889�da girdiği Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi�ni 1893�te birincilikle bitirdi. Zirat ve Ticaret Nezareti’nde veteriner olarak çalışmaya başladı. Rumeli, Arnavutluk ve Arabistan’da dolaştı. Geniş halk kesimleriyle, köylülerle yakın ilişkiler kurdu. Halkalı Zirat Mektebi ve 1907�de Çiftçilik Makinist Mektebi�nde ders verdi. 1908�de Dârülfünûn Edebiyat-ı Umûmiye müderisliğine atandı. Umur-ı Baytariye Müdür Muavini görevine getirildi. Kısa süre sonra bu görevden ayrılıp yalnızca Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi’nde ders vermeyi sürdürdü.
İstiklal Marşı
1913’te İtihat ve Teraki Cemiyeti�ne girdi. 1. Dünya Savaşı sırasında bu cemiyete bağlı bir örgüt olan Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Almanya’daki Müslüman tutsakların durumunu incelemek üzere Berlin�e gönderildi. Daha sonra Arabistan ve Lübnan’a giti. Batı uygarlığının koşularına ve Doğu-Batı çelişkisine tanık oldu. İstanbul’a dönüşünde Dâr-ül-Hikmet-i İslâmiye adlı kuruluşun başkâtipliğine atandı. İzmir’in işgalinden sonra Anadolu’da başlayan kurtuluş hareketine destek verdi. Balıkesir�de yaptığı konuşma, İstanbul hükümetini endişelendirdi, görevinden alındı. Ama o mücadalesini sürdürdü. Camilerde yaptığı konuşmaların metinleri çoğaltılarak bütün yurda dağıtıldı. Ankara hükümetinin kurulması üzerine Burdur mebusu olarak Büyük Milet Meclisi’ne girdi. O sırada İstiklal Marşı için açılan yarışmaya katılan 724 eserin hiçbiri beğenilmemişti. Marif vekilinin isteği üzerine 1921’de “İstiklal Marşı”nı yazdı. Metin, 12 Mart 1921’de Büyük Milet Meclis’nde kabul edildi. Mehmet Akif, ödül olarak kendisine verilen 500 lirayı Türk Ordusu’na armağan eti.
Mısır dersleri
Sakarya Zaferi’nden sonra İstanbul’a geldi. Mili Mücadele’nin yaratığı koşularla çelişkiye düştü. 1923’te Mısır’a giti. Birkaç yıl kışları Mısır’da yazları İstanbul’da geçirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin “laik” olması ilkesi kabul edilince tümüyle Mısır’a yerleşti. 1936’ya kadar Mısır’da Türk dili ve edebiyatı dersleri verdi. Bir yandan da Kur’an’ın Türkçe’ye çevrilmesine çalışıyordu. Siroz hastalığına yakalandı. Hava değişimi için 1935’te Lübnan’a, 1936’da Antakya’ya giti. Aynı yıl ülkesinde ölme isteğiyle Türkiye’ye döndü. 27 Aralık 1936’da hastalığın pençesinden kurtulamadı ve yaşamını yitirdi.
Edebiyatla ilgisi baytar mektebindeki öğrenciliği sırasında başladı. İlk şiri “Kur’an’a Hitab” 1895’te “Mektep” adlı dergide yayınlandı. Ardından “Resimli Gazete”de şirleri çıktı. O dönemde yazdığı ahlak, din, bilgelik temalarını işleyen didaktik şirlerini temel eseri “Safahat”a almadı. Öğretmeni İsmail Safa’nın etkisini taşıyan mesnevileri, edebiyat çevrelerinin ilgisini çekti. 2’nci Meşrutiyet’in ilanından sonra daha önce yazıp ortaya çıkarmadığı yazıları yayınlanmaya başladı. 1908-1910 arasında Sırat’ı Müstakim (sonradan Sebilü’r Reşad adını aldı) dergisinde yazdı. En ünlü şirleri “Küfe” ve “Seyfi Baba” bu dönemde yayınlandı.
Safahat
Temel eseri “Safahat” 7 …
2011-03-29 20:24:02 | ayşenur
süpermiş ama işime yaramadı ahkihkohkoh
2011-03-29 19:40:43 | lalezar
çok güzel di sağol kankili monfili
2011-03-27 20:14:13 | Metin – Mfaf
Mehmet Akif Ersoy Safahat
“Safahat”, Mehmet Akif Ersoy’un şirlerini topladığı yedi kitaplık şir küliyatının adıdır. İçinde 11.240 mısra tutan 108 şir bulunmaktadır. Şair, İstiklal Marşı’nı Safahat’a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: “Çünkü ben onu miletimin kalbine gömdüm”
Birinci kitap, yalnız “Safahat” adını taşır. Bundan başla***** sıra numarası almış bulunan öteki kitapların ayrıca isimleri vardır. Müstakil ciltler hâlinde ve farklı zamanlarda birkaç baskı yapmış olan kitaplar, latin harfli baskılarından önce bir arada, tek cilt içinde yayınlanmamıştır.
Yedi kitabın ilk altısının bütün baskıları İstanbul’da, yedinci kitabınki ise Kahire’de yapılmıştır. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın mısra sayıları ile eski harflerle yapılmış baskılarının tarihleri şöyledir:
1. Safahat: Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir. 44 şir, 3084 mısra. Üç baskı: 1911, 1918, 1928.
2. Süleymâniye Kürsüsünde: Süleymaniye Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyah Abdüreşit İbrahim’in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder. Bir şir, 1002 mısra. Dört baskı: 1912, 1914, 1918, 1928.
3. Hakın Sesleri: Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir. Ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır. 10 şir, 482 mısra. Üç baskı: 1913, 1918, 1928.
4. Fatih Kürsüsünde: Fatih Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder. Tembelik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir. Bir şir, 1692 mısra. Dört baskı: 1914 (iki baskı), 1918, 1924.
5. Hatıralar: Akif’in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Alah’a yakarışını içerir. 10 şir, 1314 mısra. Üç baskı: 1917, 1918, 1928.
6. Asım: Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim, ırkçılık, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder. Bir şir, 2292 mısra. İki baskı: 1924, 1928.
7. Gölgeler: 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Herbiri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir. 41 şir, 1374 mısra. Bir baskı: 1933.
Daha ayrıntılı bilgi ve örnekler için tıklayınız: Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
8. Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – 6 Safahat’ı bir araya getirir. 1943’teki toplu basımının sonuna Âkif’in hayatayken basılmamış şirlerini içeren Damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından bir araya getirilmiş 16 manzumeden ibaret Son Safahat başlıklı bölüm eklenmiştir.
9. Safahat (Toplu Basım) : 6 Safahat’ın ve Son Safahat’ın yeni harflerle toplu basımıdır. Ömer Rıza Doğrul tarafından basıma hazırlanmış, bir mukadime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezilik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şirlerin uzunluğu bir kıt’adan, 2292 mısra’a kadar değişmektedir. Mehmet Âkif, “İstiklâl Marşı”nı “miletin malıdır” diyerek Safahat’a almamıştır. “Çanakale Şehidleri” adıyla meşhur olan şir ise “Âsım” kitabında bulunmaktadır.
Mehmet Akif Ersoy’un Tefsirleri
Mehmet Akif’in tefsir yazılarının hepsi eli yedi tanedir. Bunların on sekizi m…
2011-03-02 23:23:07 | gamze birdal – mehmet akif
çok güzel:)
2010-12-20 16:49:58 | Anonim
saolun
Yorum yaz
Your Contact Details:
Adınız:
E-posta:
E-posta:
Yorumlar:
Başlık:
Mesage:
:b :b
ya burda gecen kelimelerin türkçe açıklamasının olduğu bir metin olsaydı daha iyi olurdu 🙁
güzel ama şir olsa daha güzel
ben mehmet akif ersoy ilkoklunu bitirdim mehmetakifersoyun şirleri güzel
çoksevilen birdir alhrahmet eylesin mekanı cenet olsun
kötü şir yok
bnce çok güzel olmş herkesin isteyip istemedine bkmyn herkes yetmez der ama onun kalbine o kadar bile fazla gider onun için herkes kalbinde ve beynindeki düşünce ile yorum atsın :)))) önemli olan doğru bilgi,doğru cevapi,doğru yorum değilmi hadi bndende kısaca bi hayatı olsn dmi :)))))
Asıl adı Mehmet Ragif olan Mehmet Akif 1873 yılında İstanbul’da doğdu. Anesi Emine Şerife Hanım, babası Temiz Tâhir Efendidir. İlk tahsiline Emir Buhâri Mahale Mektebinde başladı. İlk ve orta öğrenimden sonra Mülkiye Mektebine devam eti. Babasının vefâtı ve evlerinin yanması üzerine mülkiyeyi bırakıp Baytar Mektebini birincilikle bitirdi. Tahsil hayâtı boyunca yabancı dil derslerine ilgi duydu. Fransızca ve Farsça öğrendi. Babasından Arapça dersleri aldı.
Zirâat nezâretinde baytar olarak vazife aldı. Üç dört sene Rumeli, Anadolu ve Arabistan’da bulaşıcı hayvan hastalıkları tedâvisi için bir hayli dolaştı. Bu müdet zarfında halkla temasta bulundu. Âkif’in memuriyet hayatı 1893 yılında başlar ve 1913 târihine kadar devam eder.
Memuriyetinin yanında Zirat Mektebinde ve Dârulfünûn’da edebiyat dersleri vermiştir.
1893 senesinde Tophâne-i Âmire veznedârı M. Emin Beyin kızı İsmet Hanımla evlendi.
Âkif okulda öğrendikleriyle yetinmeyerek, dışarda kendi kendini yetiştirerek tahsilini tamamlamaya, bilgisini genişletmeye çalıştı. Memuriyet hayatına başladıktan sonra öğretmenlik yaparak ve şir yazarak edebiyat sâhasındaki çalışmalarına devam eti. Fakat onun neşriyat âlemine girişi daha fazla 1908’de İkinci Meşrutiyetin îlânıyla başlar. Bu târihten itibaren şirlerini Sırât-ı Müstakîm’de yayınlanır.
1920 târihinde Burdur Mebusu olarak Birinci Büyük Milet Meclisine seçildi. 17 Şubat 1921 günü İstiklâl Marşı’nı yazdı. Meclis 12 Marta bu marşı kabul eti.
1926 yılından îtibâren Mısır Üniversitesinde Türkçe dersleri verdi. Derslerden döndükce Kur’ân-ı kerîm tercümesiyle de meşgul oluyordu, fakat bu sırada siroza tutuldu. Önceleri hastalığının ehemiyetini anlayamadı ve hava değişimiyle geçeceğini zaneti. Lübnan’a giti. Ağustos 1936’da Antakya’ya geldi. Mısır’a hasta olarak döndü.
Hastalık onu harâb etmiş, bir deri bir kemik bırakmıştı. İstanbul’a geldi. Hastanede yatı, tedâvi gördü. Fakat hastalığın önüne geçilemedi. 27 Aralık 1936 târihinde vefat eti. Kabri Edirnekapı Mezarlığındadır.
bence güzel değil çünkü şir yok
jnıiyiıljnkui
of y kısa
tek sefahat var
çok güzel
hayvan olu
hayvan olu
safahatan başka eseri yokmu
safahatan başka eseri yokmu
safahatan başka eseri yokmu
harika olmus
bence cok guzel olmus fakat biraz daha kısa az ve oz olmalıydı bence……
ve ayrıca bu bilgiler bana tam yetiyor hata fazla bile sizin neyinize yetmiyor ayol???????????
hoscakalın
sağlıckla kalın…..
çok güzel benim için çok kısa biraz daha unzun olsun
ewet arkadaşlar hepinize katılıyorum ama bu bilgiler bana yetmiyor ne yapmalıyım sizce ??????
keşke kısa olsaydı
güzl di ama kısa olsaydı keşke
Mehmet Akif Ersoy’un Eserleri
Handan Kurtuluş tarafından yazıldı.3452
12345(43 votes, average 4.09 out of 5) Pazar, 26 Eylül 2010 23:28
.Tags: Mehmet Akif ErsoyMehmet Akif Ersoy Çanakale ŞehitlerineMehmet Akif Ersoy EserleriMehmet Akif Ersoy HayatıMehmet Akif Ersoy SanatıMehmet Akif Ersoy Şirleri
Mehmet Akif Ersoy Safahat
“Safahat”, Mehmet Akif Ersoy’un şirlerini topladığı yedi kitaplık şir küliyatının adıdır. İçinde 11.240 mısra tutan 108 şir bulunmaktadır. Şair, İstiklal Marşı’nı Safahat’a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: “Çünkü ben onu miletimin kalbine gömdüm”
Birinci kitap, yalnız “Safahat” adını taşır. Bundan başla***** sıra numarası almış bulunan öteki kitapların ayrıca isimleri vardır. Müstakil ciltler hâlinde ve farklı zamanlarda birkaç baskı yapmış olan kitaplar, latin harfli baskılarından önce bir arada, tek cilt içinde yayınlanmamıştır.
Yedi kitabın ilk altısının bütün baskıları İstanbul’da, yedinci kitabınki ise Kahire’de yapılmıştır. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın mısra sayıları ile eski harflerle yapılmış baskılarının tarihleri şöyledir:
1. Safahat: Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir. 44 şir, 3084 mısra. Üç baskı: 1911, 1918, 1928.
2. Süleymâniye Kürsüsünde: Süleymaniye Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyah Abdüreşit İbrahim’in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder. Bir şir, 1002 mısra. Dört baskı: 1912, 1914, 1918, 1928.
3. Hakın Sesleri: Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir. Ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır. 10 şir, 482 mısra. Üç baskı: 1913, 1918, 1928.
4. Fatih Kürsüsünde: Fatih Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder. Tembelik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir. Bir şir, 1692 mısra. Dört baskı: 1914 (iki baskı), 1918, 1924.
5. Hatıralar: Akif’in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Alah’a yakarışını içerir. 10 şir, 1314 mısra. Üç baskı: 1917, 1918, 1928.
6. Asım: Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim, ırkçılık, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder. Bir şir, 2292 mısra. İki baskı: 1924, 1928.
7. Gölgeler: 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Herbiri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir. 41 şir, 1374 mısra. Bir baskı: 1933.
Daha ayrıntılı bilgi ve örnekler için tıklayınız: Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
8. Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – 6 Safahat’ı bir araya getirir. 1943’teki toplu basımının sonuna Âkif’in hayatayken basılmamış şirlerini içeren Damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından bir araya getirilmiş 16 manzumeden ibaret Son Safahat başlıklı bölüm eklenmiştir.
9. Safahat (Toplu Basım) : 6 Safahat’ın ve Son Safahat’ın yeni harflerle toplu basımıdır. Ömer Rıza Doğrul tarafından basıma hazırlanmış, bir mukadime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezilik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şirlerin uzunluğu bir kıt’adan, 2292 mısra’a kadar değişmektedir. Mehmet Âkif, “İstiklâl Marşı”nı “miletin malıdır” diyerek Safahat’a almamıştır. “Çanakale Şehidleri” adıyla meşhur olan şir ise “Âsım” kitabında bulunmaktadır.
Mehmet Akif Ersoy’un Tefsirleri
Mehmet Akif’in tefsir yazılarının hepsi eli yedi tanedir. Bunların on sekizi manzum olarak yazılmış olup, Safahat’a alınmışlardır. Eli üç tanesi âyet ve dört tanesi hadis üzerine yazılmıştır. Çoğunun uzunluğu bir sayfadan azdır. Akif Bey, memleketin ve halkın o günkü meselelerine hitap eden bir veya birkaç ayet veya hadîsi mevzu alarak, okuyuculara onlarla yol göstermeye çalışmıştır. Dolayısıyla bu yazılar, tefsir ilmi bakımından değil, zamanın meselelerine bakış açısından mühimdirler.
Mehmet Akif Ersoy’un Mektupları
Hâlen eli kadar mektubu ve bazı mektup parçaları yayınlanmış bulunan Mehmet Âkif’in, dağınık hâlde, bazı kimselerin elinde birkaç yüz mektubunun bulunduğunu tahmin etmekteyiz. Bunların toplanarak yayınlanması, şairimizin düşünceleri, hayatı ve yakın tarihimiz bakımından çok faydalı olacaktır.
Mehmet Akif Ersoy’un Vazları
Mehmet Âkif Ersoy’un bir tanesi kitap içinde yayınlanmış, diğerleri konuşma sırasında Eşref Edib tarafından tesbit edilmiş olan, dokuz konuşması, va’azı (mev’izası) vardır. Bunlardan birincisi, bir kulüpte konuşma şeklinde yapıldıktan sonra, “Mevâiz-i Dîniye” kitabında yayınlanmıştır. Kalan sekiz va’azın üçü Balkan Harbi içinde İstanbul’un üç büyük caminde (Beyazıt, Fâtih, Süleymâniye); birisi Balıkesir Zağnos Paşa Cami’nde; üçü ise Kastamonu’da Nasrulah Cami’nde ve şehrin kazalarında verilen va’azlardır. Her bakımdan çok önemli konuşmalardır.
Mehmet Akif Ersoy’un Tercümeleri
Mehmet Âkif, 1908’den sonra, hepsi de dergisinde yayınlanmış ve 268 tefrika devam etmiş olan 55 ayrı tercüme yapmıştır. Bunların birkaçında “Sa’di” takma adını kulanmıştır.
Tercümeler, beşi Arapça ve biri Fransızca yazmış olan altı yazardan yapılmıştır. Tercümelerin yazar ve tefrika sayısı bakımından dağılışı şöyledir: Ferid Vecdi: 7 tercüme, 73 tefrika/M. Abduh: 31 tercüme, 48 tefrika / A. Refik: Bir tercüme, 3 tefrika / Şeyh Şiblî: Bir tercüme, 10 tefrika/A. Câviş: 13 tercüme, 122 tefrika/Said Halim Paşa (Fransızca): 2 tercüme, 12 tefrika… Kitap olarak basılmış tercümeleri:
1. “Müslüman Kadını”, Ferid Vecdi; 2. “Hanoto’nun Hücumuna Karşı Şeyh Muhamed Abduh’un İslâm’ı Müdâfa’ası”; 3. “İslâmlaşmak”, Said Halim Paşa; 4. “Anglikan Kilisesine Cevap”, Abdülaziz Câviş; 5. “İçkinin Hayât-ı Beşerde Açtığı Rahneler”, Abdülaziz Câviş.
Mehmet Akif Ersoy’un Makaleleri
Çeşitli cemiyet, edebiyat ve fikir meseleleri üzerine, makale, sohbet ve hatıra şeklinde kaleme alınmış eli yazıdan ibaretir. Bunların on yedisi “Hasbihâl”, on biri “Edebiyat Bahisleri”, dördü “Eski Hâtıralar”, ikisi “Letâif-i Arabdan” genel başlıkları altında –bazan ikinci bir başlık daha taşı*****– yayınlanmışlardır. On beşinin ise ayrı başlıkları vardır. Mehmet Âkif’in düşünceleri, bilgisi, kültürü ve irfanı, çok samimî bir dile kaleme aldığı bu yazılarında görülmektedir.
Mehmet Akif Ersoy’un Safahat Dışında Kalmış Eserleri
Mehmet Akif Bey, Halkalı Baytar Mektebi’nin son sınıflarında bulunduğu sıralarda (1891-1893), şirlerini zamanın dergilerine göndermeye başlamıştı. 1908 sonrasında, yazdıklarını devamlı olarak yayınlamaya başlamadan önceki yılarda da, önemli bir şair olarak tanınmış ve kabul edilmişti. Gerek dostlarına gönderdiği manzum mektuplar ve gerek diğer manzumeleri, şir meraklıları tarafından yazılarak elden ele yayılıyordu.
Mehmet Akif, 1908’den önce yazdığı şirlerinden birkaçını, 1908’den sonra neşretmekle beraber, beğenmediklerinin hepsini ortadan kaldırmıştır. Kendisinin, ikinci bir Safahat hacminde olduğunu söylediği eski şirlerinden, sadece, 1900’den önce yayınlanmış olanlarla, ele geçen mektuplarında bulunanlar ve meraklıların defterlerinde kalanlar kurtulmuşlardır.
Kaynaklar: MEB, wikipedia
Mehmet Akif Ersoy İle İlgili Yazılar:
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy’un Şirleri
Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
Mehmet Akif Ersoy’un Eserleri
Mehmet Akif Ersoy’un Sanatı
Mehmet Akif Ersoy’un Hayatı
Mehmet Akif Ersoy Çanakale Şehitlerine
Sitemizde yer alan makalelerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aitir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kulanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre yasaktır.
iletişim: yenimakale@gmail.com Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir
Yeni Ekle Yorumlar (18) 2011-11-26 10:31:25 | osman çok güzel
2011-11-22 02:26:55 | derya – mehmo mehmet sen bizim herşeyimizsin herşeyimiz derken gerçekten her şeyimizsin.
2011-10-22 01:12:53 | MİMİ – süper şirler gerçekten harika. mehmet akif ersoy şirlerini bence herkes okumalı.
2011-10-17 22:28:44 | ferhat – mehmed akifin hayatı anlauan anlasıng 873’te İstanbul�da doğdu. 27 Aralık 1936�da İstanbul�da yaşamını yitirdi. 4 yaşında Fatih’te Emir Buhari Mahale Mektebi’nde başladığı eğitimini Fatih Merkez Rüştiyesi’nde sürdürdü. Ardından Mülkiye Mektebi’nin idadi (lise) bölümünü bitirdi. Babasından Arapça öğrendi. Fatih Cami�nde İran edebiyatı okutan Esad Dede�nin derslerini izledi. Farsça ve Fransızca öğrendi. Babasının ölümü ve evlerinin yanması üzerine Mülkiye’nin yüksek kısmından ayrılmak zorunda kaldı. 1889�da girdiği Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi�ni 1893�te birincilikle bitirdi. Zirat ve Ticaret Nezareti’nde veteriner olarak çalışmaya başladı. Rumeli, Arnavutluk ve Arabistan’da dolaştı. Geniş halk kesimleriyle, köylülerle yakın ilişkiler kurdu. Halkalı Zirat Mektebi ve 1907�de Çiftçilik Makinist Mektebi�nde ders verdi. 1908�de Dârülfünûn Edebiyat-ı Umûmiye müderisliğine atandı. Umur-ı Baytariye Müdür Muavini görevine getirildi. Kısa süre sonra bu görevden ayrılıp yalnızca Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi’nde ders vermeyi sürdürdü.
İstiklal Marşı
1913’te İtihat ve Teraki Cemiyeti�ne girdi. 1. Dünya Savaşı sırasında bu cemiyete bağlı bir örgüt olan Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Almanya’daki Müslüman tutsakların durumunu incelemek üzere Berlin�e gönderildi. Daha sonra Arabistan ve Lübnan’a giti. Batı uygarlığının koşularına ve Doğu-Batı çelişkisine tanık oldu. İstanbul’a dönüşünde Dâr-ül-Hikmet-i İslâmiye adlı kuruluşun başkâtipliğine atandı. İzmir’in işgalinden sonra Anadolu’da başlayan kurtuluş hareketine destek verdi. Balıkesir�de yaptığı konuşma, İstanbul hükümetini endişelendirdi, görevinden alındı. Ama o mücadalesini sürdürdü. Camilerde yaptığı konuşmaların metinleri çoğaltılarak bütün yurda dağıtıldı. Ankara hükümetinin kurulması üzerine Burdur mebusu olarak Büyük Milet Meclisi’ne girdi. O sırada İstiklal Marşı için açılan yarışmaya katılan 724 eserin hiçbiri beğenilmemişti. Marif vekilinin isteği üzerine 1921’de “İstiklal Marşı”nı yazdı. Metin, 12 Mart 1921’de Büyük Milet Meclis’nde kabul edildi. Mehmet Akif, ödül olarak kendisine verilen 500 lirayı Türk Ordusu’na armağan eti.
Mısır dersleri
Sakarya Zaferi’nden sonra İstanbul’a geldi. Mili Mücadele’nin yaratığı koşularla çelişkiye düştü. 1923’te Mısır’a giti. Birkaç yıl kışları Mısır’da yazları İstanbul’da geçirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin “laik” olması ilkesi kabul edilince tümüyle Mısır’a yerleşti. 1936’ya kadar Mısır’da Türk dili ve edebiyatı dersleri verdi. Bir yandan da Kur’an’ın Türkçe’ye çevrilmesine çalışıyordu. Siroz hastalığına yakalandı. Hava değişimi için 1935’te Lübnan’a, 1936’da Antakya’ya giti. Aynı yıl ülkesinde ölme isteğiyle Türkiye’ye döndü. 27 Aralık 1936’da hastalığın pençesinden kurtulamadı ve yaşamını yitirdi.
Edebiyatla ilgisi baytar mektebindeki öğrenciliği sırasında başladı. İlk şiri “Kur’an’a Hitab” 1895’te “Mektep” adlı dergide yayınlandı. Ardından “Resimli Gazete”de şirleri çıktı. O dönemde yazdığı ahlak, din, bilgelik temalarını işleyen didaktik şirlerini temel eseri “Safahat”a almadı. Öğretmeni İsmail Safa’nın etkisini taşıyan mesnevileri, edebiyat çevrelerinin ilgisini çekti. 2’nci Meşrutiyet’in ilanından sonra daha önce yazıp ortaya çıkarmadığı yazıları yayınlanmaya başladı. 1908-1910 arasında Sırat’ı Müstakim (sonradan Sebilü’r Reşad adını aldı) dergisinde yazdı. En ünlü şirleri “Küfe” ve “Seyfi Baba” bu dönemde yayınlandı.
Safahat
Temel eseri “Safahat” 7 …
2011-03-29 20:24:…
2011-10-02 17:24:04 | barbar – mehmed akif “Safahat”, Mehmet Akif Ersoy’un şirlerini topladığı yedi kitaplık şir küliyatının adıdır. İçinde 11.240 mısra tutan 108 şir bulunmaktadır. Şair, İstiklal Marşı’nı Safahat’a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: “Çünkü ben onu miletimin kalbine gömdüm”
Birinci kitap, yalnız “Safahat” adını taşır. Bundan başla***** sıra numarası almış bulunan öteki kitapların ayrıca isimleri vardır. Müstakil ciltler hâlinde ve farklı zamanlarda birkaç baskı yapmış olan kitaplar, latin harfli baskılarından önce bir arada, tek cilt içinde yayınlanmamıştır.
Yedi kitabın ilk altısının bütün baskıları İstanbul’da, yedinci kitabınki ise Kahire’de yapılmıştır. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın mısra sayıları ile eski harflerle yapılmış baskılarının tarihleri şöyledir:
1. Safahat: Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir. 44 şir, 3084 mısra. Üç baskı: 1911, 1918, 1928.
2. Süleymâniye Kürsüsünde: Süleymaniye Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyah Abdüreşit İbrahim’in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder. Bir şir, 1002 mısra. Dört baskı: 1912, 1914, 1918, 1928.
3. Hakın Sesleri: Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir. Ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır. 10 şir, 482 mısra. Üç baskı: 1913, 1918, 1928.
4. Fatih Kürsüsünde: Fatih Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder. Tembelik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir. Bir şir, 1692 mısra. Dört baskı: 1914 (iki baskı), 1918, 1924.
5. Hatıralar: Akif’in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Alah’a yakarışını içerir. 10 şir, 1314 mısra. Üç baskı: 1917, 1918, 1928.
6. Asım: Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim, ırkçılık, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder. Bir şir, 2292 mısra. İki baskı: 1924, 1928.
7. Gölgeler: 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Herbiri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir. 41 şir, 1374 mısra. Bir baskı: 1933.
Daha ayrıntılı bilgi ve örnekler için tıklayınız: Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
8. Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – 6 Safahat’ı bir araya getirir. 1943’teki toplu basımının sonuna Âkif’in hayatayken basılmamış şirlerini içeren Damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından bir araya getirilmiş 16 manzumeden ibaret Son Safahat başlıklı bölüm eklenmiştir.
9. Safahat (Toplu Basım) : 6 Safahat’ın ve Son Safahat’ın yeni harflerle toplu basımıdır. Ömer Rıza Doğrul tarafından basıma hazırlanmış, bir mukadime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezilik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şirlerin uzunluğu bir kıt’adan, 2292 mısra’a kadar değişmektedir. Mehmet Âkif, “İstiklâl Marşı”nı “miletin malıdır” diyerek Safahat’a almamıştır. “Çanakale Şehidleri” adıyla meşhur olan şir ise “Âsım” kitabında bulunmaktadır.
Devamı: .yenimakal e.com/mehmet-akif-er soy-eserleri.html#ix z1ZdmCs7B
2011-09-21 13:51:51 | konos69 biraz daha açık layıcı olabilir
2011-05-30 15:12:03 | NO NAME Bilgileriniz için cok tesekür ederim. Çok işime yaradı, sağolun. (:
2011-05-13 08:00:10 | AMİNE – yoktur neden benim istedigim acılmıyor ama ben bunlarıda begendim tesekurleimi sunarım…
2011-05-03 17:26:51 | sultan öztürk MEHMET AKİF ERSOY GİBİ BİZDE AH OLSAAK.
2011-04-25 17:51:27 | yunus çok harika bişey
2011-04-14 12:53:59 | ahmet ok a güzel ki
2011-04-04 13:41:15 | cemre i
2011-04-01 18:54:14 | fatih – mehmet akif ersoy MEHMET AKİF ERSOY
1873’te İstanbul�da doğdu. 27 Aralık 1936�da İstanbul�da yaşamını yitirdi. 4 yaşında Fatih’te Emir Buhari Mahale Mektebi’nde başladığı eğitimini Fatih Merkez Rüştiyesi’nde sürdürdü. Ardından Mülkiye Mektebi’nin idadi (lise) bölümünü bitirdi. Babasından Arapça öğrendi. Fatih Cami�nde İran edebiyatı okutan Esad Dede�nin derslerini izledi. Farsça ve Fransızca öğrendi. Babasının ölümü ve evlerinin yanması üzerine Mülkiye’nin yüksek kısmından ayrılmak zorunda kaldı. 1889�da girdiği Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi�ni 1893�te birincilikle bitirdi. Zirat ve Ticaret Nezareti’nde veteriner olarak çalışmaya başladı. Rumeli, Arnavutluk ve Arabistan’da dolaştı. Geniş halk kesimleriyle, köylülerle yakın ilişkiler kurdu. Halkalı Zirat Mektebi ve 1907�de Çiftçilik Makinist Mektebi�nde ders verdi. 1908�de Dârülfünûn Edebiyat-ı Umûmiye müderisliğine atandı. Umur-ı Baytariye Müdür Muavini görevine getirildi. Kısa süre sonra bu görevden ayrılıp yalnızca Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi’nde ders vermeyi sürdürdü.
İstiklal Marşı
1913’te İtihat ve Teraki Cemiyeti�ne girdi. 1. Dünya Savaşı sırasında bu cemiyete bağlı bir örgüt olan Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Almanya’daki Müslüman tutsakların durumunu incelemek üzere Berlin�e gönderildi. Daha sonra Arabistan ve Lübnan’a giti. Batı uygarlığının koşularına ve Doğu-Batı çelişkisine tanık oldu. İstanbul’a dönüşünde Dâr-ül-Hikmet-i İslâmiye adlı kuruluşun başkâtipliğine atandı. İzmir’in işgalinden sonra Anadolu’da başlayan kurtuluş hareketine destek verdi. Balıkesir�de yaptığı konuşma, İstanbul hükümetini endişelendirdi, görevinden alındı. Ama o mücadalesini sürdürdü. Camilerde yaptığı konuşmaların metinleri çoğaltılarak bütün yurda dağıtıldı. Ankara hükümetinin kurulması üzerine Burdur mebusu olarak Büyük Milet Meclisi’ne girdi. O sırada İstiklal Marşı için açılan yarışmaya katılan 724 eserin hiçbiri beğenilmemişti. Marif vekilinin isteği üzerine 1921’de “İstiklal Marşı”nı yazdı. Metin, 12 Mart 1921’de Büyük Milet Meclis’nde kabul edildi. Mehmet Akif, ödül olarak kendisine verilen 500 lirayı Türk Ordusu’na armağan eti.
Mısır dersleri
Sakarya Zaferi’nden sonra İstanbul’a geldi. Mili Mücadele’nin yaratığı koşularla çelişkiye düştü. 1923’te Mısır’a giti. Birkaç yıl kışları Mısır’da yazları İstanbul’da geçirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin “laik” olması ilkesi kabul edilince tümüyle Mısır’a yerleşti. 1936’ya kadar Mısır’da Türk dili ve edebiyatı dersleri verdi. Bir yandan da Kur’an’ın Türkçe’ye çevrilmesine çalışıyordu. Siroz hastalığına yakalandı. Hava değişimi için 1935’te Lübnan’a, 1936’da Antakya’ya giti. Aynı yıl ülkesinde ölme isteğiyle Türkiye’ye döndü. 27 Aralık 1936’da hastalığın pençesinden kurtulamadı ve yaşamını yitirdi.
Edebiyatla ilgisi baytar mektebindeki öğrenciliği sırasında başladı. İlk şiri “Kur’an’a Hitab” 1895’te “Mektep” adlı dergide yayınlandı. Ardından “Resimli Gazete”de şirleri çıktı. O dönemde yazdığı ahlak, din, bilgelik temalarını işleyen didaktik şirlerini temel eseri “Safahat”a almadı. Öğretmeni İsmail Safa’nın etkisini taşıyan mesnevileri, edebiyat çevrelerinin ilgisini çekti. 2’nci Meşrutiyet’in ilanından sonra daha önce yazıp ortaya çıkarmadığı yazıları yayınlanmaya başladı. 1908-1910 arasında Sırat’ı Müstakim (sonradan Sebilü’r Reşad adını aldı) dergisinde yazdı. En ünlü şirleri “Küfe” ve “Seyfi Baba” bu dönemde yayınlandı.
Safahat
Temel eseri “Safahat” 7 …
…
Devamı: .yenimakale.com/wordpres/mehmet-akif-ersoy-eserleri.html#josc93794#ixz1enZ2X0lr
çok güzel
mehmet sen bizim herşeyimizsin herşeyimiz derken gerçekten her şeyimizsin.
şirler gerçekten harika. mehmet akif ersoy şirlerini bence herkes okumalı.
873’te İstanbul�da doğdu. 27 Aralık 1936�da İstanbul�da yaşamını yitirdi. 4 yaşında Fatih’te Emir Buhari Mahale Mektebi’nde başladığı eğitimini Fatih Merkez Rüştiyesi’nde sürdürdü. Ardından Mülkiye Mektebi’nin idadi (lise) bölümünü bitirdi. Babasından Arapça öğrendi. Fatih Cami�nde İran edebiyatı okutan Esad Dede�nin derslerini izledi. Farsça ve Fransızca öğrendi. Babasının ölümü ve evlerinin yanması üzerine Mülkiye’nin yüksek kısmından ayrılmak zorunda kaldı. 1889�da girdiği Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi�ni 1893�te birincilikle bitirdi. Zirat ve Ticaret Nezareti’nde veteriner olarak çalışmaya başladı. Rumeli, Arnavutluk ve Arabistan’da dolaştı. Geniş halk kesimleriyle, köylülerle yakın ilişkiler kurdu. Halkalı Zirat Mektebi ve 1907�de Çiftçilik Makinist Mektebi�nde ders verdi. 1908�de Dârülfünûn Edebiyat-ı Umûmiye müderisliğine atandı. Umur-ı Baytariye Müdür Muavini görevine getirildi. Kısa süre sonra bu görevden ayrılıp yalnızca Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi’nde ders vermeyi sürdürdü.
İstiklal Marşı
1913’te İtihat ve Teraki Cemiyeti�ne girdi. 1. Dünya Savaşı sırasında bu cemiyete bağlı bir örgüt olan Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Almanya’daki Müslüman tutsakların durumunu incelemek üzere Berlin�e gönderildi. Daha sonra Arabistan ve Lübnan’a giti. Batı uygarlığının koşularına ve Doğu-Batı çelişkisine tanık oldu. İstanbul’a dönüşünde Dâr-ül-Hikmet-i İslâmiye adlı kuruluşun başkâtipliğine atandı. İzmir’in işgalinden sonra Anadolu’da başlayan kurtuluş hareketine destek verdi. Balıkesir�de yaptığı konuşma, İstanbul hükümetini endişelendirdi, görevinden alındı. Ama o mücadalesini sürdürdü. Camilerde yaptığı konuşmaların metinleri çoğaltılarak bütün yurda dağıtıldı. Ankara hükümetinin kurulması üzerine Burdur mebusu olarak Büyük Milet Meclisi’ne girdi. O sırada İstiklal Marşı için açılan yarışmaya katılan 724 eserin hiçbiri beğenilmemişti. Marif vekilinin isteği üzerine 1921’de “İstiklal Marşı”nı yazdı. Metin, 12 Mart 1921’de Büyük Milet Meclis’nde kabul edildi. Mehmet Akif, ödül olarak kendisine verilen 500 lirayı Türk Ordusu’na armağan eti.
Mısır dersleri
Sakarya Zaferi’nden sonra İstanbul’a geldi. Mili Mücadele’nin yaratığı koşularla çelişkiye düştü. 1923’te Mısır’a giti. Birkaç yıl kışları Mısır’da yazları İstanbul’da geçirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin “laik” olması ilkesi kabul edilince tümüyle Mısır’a yerleşti. 1936’ya kadar Mısır’da Türk dili ve edebiyatı dersleri verdi. Bir yandan da Kur’an’ın Türkçe’ye çevrilmesine çalışıyordu. Siroz hastalığına yakalandı. Hava değişimi için 1935’te Lübnan’a, 1936’da Antakya’ya giti. Aynı yıl ülkesinde ölme isteğiyle Türkiye’ye döndü. 27 Aralık 1936’da hastalığın pençesinden kurtulamadı ve yaşamını yitirdi.
Edebiyatla ilgisi baytar mektebindeki öğrenciliği sırasında başladı. İlk şiri “Kur’an’a Hitab” 1895’te “Mektep” adlı dergide yayınlandı. Ardından “Resimli Gazete”de şirleri çıktı. O dönemde yazdığı ahlak, din, bilgelik temalarını işleyen didaktik şirlerini temel eseri “Safahat”a almadı. Öğretmeni İsmail Safa’nın etkisini taşıyan mesnevileri, edebiyat çevrelerinin ilgisini çekti. 2’nci Meşrutiyet’in ilanından sonra daha önce yazıp ortaya çıkarmadığı yazıları yayınlanmaya başladı. 1908-1910 arasında Sırat’ı Müstakim (sonradan Sebilü’r Reşad adını aldı) dergisinde yazdı. En ünlü şirleri “Küfe” ve “Seyfi Baba” bu dönemde yayınlandı.
Safahat
Temel eseri “Safahat” 7 …
2011-03-29 20:24:02 | ayşenur
süpermiş ama işime yaramadı ahkihkohkoh
2011-03-29 19:40:43 | lalezar
çok güzel di sağol kankili monfili
2011-03-27 20:14:13 | Metin – Mfaf
Mehmet Akif Ersoy Safahat
“Safahat”, Mehmet Akif Ersoy’un şirlerini topladığı yedi kitaplık şir küliyatının adıdır. İçinde 11.240 mısra tutan 108 şir bulunmaktadır. Şair, İstiklal Marşı’nı Safahat’a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: “Çünkü ben onu miletimin kalbine gömdüm”
Birinci kitap, yalnız “Safahat” adını taşır. Bundan başla***** sıra numarası almış bulunan öteki kitapların ayrıca isimleri vardır. Müstakil ciltler hâlinde ve farklı zamanlarda birkaç baskı yapmış olan kitaplar, latin harfli baskılarından önce bir arada, tek cilt içinde yayınlanmamıştır.
Yedi kitabın ilk altısının bütün baskıları İstanbul’da, yedinci kitabınki ise Kahire’de yapılmıştır. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın mısra sayıları ile eski harflerle yapılmış baskılarının tarihleri şöyledir:
1. Safahat: Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir. 44 şir, 3084 mısra. Üç baskı: 1911, 1918, 1928.
2. Süleymâniye Kürsüsünde: Süleymaniye Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyah Abdüreşit İbrahim’in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder. Bir şir, 1002 mısra. Dört baskı: 1912, 1914, 1918, 1928.
3. Hakın Sesleri: Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir. Ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır. 10 şir, 482 mısra. Üç baskı: 1913, 1918, 1928.
4. Fatih Kürsüsünde: Fatih Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder. Tembelik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir. Bir şir, 1692 mısra. Dört baskı: 1914 (iki baskı), 1918, 1924.
5. Hatıralar: Akif’in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Alah’a yakarışını içerir. 10 şir, 1314 mısra. Üç baskı: 1917, 1918, 1928.
6. Asım: Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim, ırkçılık, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder. Bir şir, 2292 mısra. İki baskı: 1924, 1928.
7. Gölgeler: 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Herbiri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir. 41 şir, 1374 mısra. Bir baskı: 1933.
Daha ayrıntılı bilgi ve örnekler için tıklayınız: Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
8. Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – 6 Safahat’ı bir araya getirir. 1943’teki toplu basımının sonuna Âkif’in hayatayken basılmamış şirlerini içeren Damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından bir araya getirilmiş 16 manzumeden ibaret Son Safahat başlıklı bölüm eklenmiştir.
9. Safahat (Toplu Basım) : 6 Safahat’ın ve Son Safahat’ın yeni harflerle toplu basımıdır. Ömer Rıza Doğrul tarafından basıma hazırlanmış, bir mukadime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezilik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şirlerin uzunluğu bir kıt’adan, 2292 mısra’a kadar değişmektedir. Mehmet Âkif, “İstiklâl Marşı”nı “miletin malıdır” diyerek Safahat’a almamıştır. “Çanakale Şehidleri” adıyla meşhur olan şir ise “Âsım” kitabında bulunmaktadır.
Mehmet Akif Ersoy’un Tefsirleri
Mehmet Akif’in tefsir yazılarının hepsi eli yedi tanedir. Bunların on sekizi m…
2011-03-02 23:23:07 | gamze birdal – mehmet akif
çok güzel:)
2010-12-20 16:49:58 | Anonim
saolun
Yorum yaz
Your Contact Details:
Adınız:
E-posta:
Yorumlar:
Başlık:
Mesage:
< Önceki Sonraki >
Son Günceleme: Perşembe, 16 Aralık 2010 04:01
Devamı: .yenimakale.com/wordpres/mehmet-akif-ersoy-eserleri.html#ixz1b4a85lcM
“Safahat”, Mehmet Akif Ersoy’un şirlerini topladığı yedi kitaplık şir küliyatının adıdır. İçinde 11.240 mısra tutan 108 şir bulunmaktadır. Şair, İstiklal Marşı’nı Safahat’a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: “Çünkü ben onu miletimin kalbine gömdüm”
Birinci kitap, yalnız “Safahat” adını taşır. Bundan başla***** sıra numarası almış bulunan öteki kitapların ayrıca isimleri vardır. Müstakil ciltler hâlinde ve farklı zamanlarda birkaç baskı yapmış olan kitaplar, latin harfli baskılarından önce bir arada, tek cilt içinde yayınlanmamıştır.
Yedi kitabın ilk altısının bütün baskıları İstanbul’da, yedinci kitabınki ise Kahire’de yapılmıştır. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın mısra sayıları ile eski harflerle yapılmış baskılarının tarihleri şöyledir:
1. Safahat: Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir. 44 şir, 3084 mısra. Üç baskı: 1911, 1918, 1928.
2. Süleymâniye Kürsüsünde: Süleymaniye Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyah Abdüreşit İbrahim’in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder. Bir şir, 1002 mısra. Dört baskı: 1912, 1914, 1918, 1928.
3. Hakın Sesleri: Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir. Ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır. 10 şir, 482 mısra. Üç baskı: 1913, 1918, 1928.
4. Fatih Kürsüsünde: Fatih Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder. Tembelik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir. Bir şir, 1692 mısra. Dört baskı: 1914 (iki baskı), 1918, 1924.
5. Hatıralar: Akif’in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Alah’a yakarışını içerir. 10 şir, 1314 mısra. Üç baskı: 1917, 1918, 1928.
6. Asım: Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim, ırkçılık, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder. Bir şir, 2292 mısra. İki baskı: 1924, 1928.
7. Gölgeler: 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Herbiri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir. 41 şir, 1374 mısra. Bir baskı: 1933.
Daha ayrıntılı bilgi ve örnekler için tıklayınız: Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
8. Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – 6 Safahat’ı bir araya getirir. 1943’teki toplu basımının sonuna Âkif’in hayatayken basılmamış şirlerini içeren Damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından bir araya getirilmiş 16 manzumeden ibaret Son Safahat başlıklı bölüm eklenmiştir.
9. Safahat (Toplu Basım) : 6 Safahat’ın ve Son Safahat’ın yeni harflerle toplu basımıdır. Ömer Rıza Doğrul tarafından basıma hazırlanmış, bir mukadime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezilik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şirlerin uzunluğu bir kıt’adan, 2292 mısra’a kadar değişmektedir. Mehmet Âkif, “İstiklâl Marşı”nı “miletin malıdır” diyerek Safahat’a almamıştır. “Çanakale Şehidleri” adıyla meşhur olan şir ise “Âsım” kitabında bulunmaktadır.
Devamı: .yenimakale.com/wordpres/mehmet-akif-ersoy-eserleri.html#ixz1ZdmCs7B
biraz daha açık layıcı olabilir
Bilgileriniz için cok tesekür ederim. Çok işime yaradı, sağolun. (:
neden benim istedigim acılmıyor ama ben bunlarıda begendim tesekurleimi sunarım…
MEHMET AKİF ERSOY GİBİ BİZDE AH OLSAAK.
çok harika bişey
ok a güzel ki
i
MEHMET AKİF ERSOY
1873’te İstanbul�da doğdu. 27 Aralık 1936�da İstanbul�da yaşamını yitirdi. 4 yaşında Fatih’te Emir Buhari Mahale Mektebi’nde başladığı eğitimini Fatih Merkez Rüştiyesi’nde sürdürdü. Ardından Mülkiye Mektebi’nin idadi (lise) bölümünü bitirdi. Babasından Arapça öğrendi. Fatih Cami�nde İran edebiyatı okutan Esad Dede�nin derslerini izledi. Farsça ve Fransızca öğrendi. Babasının ölümü ve evlerinin yanması üzerine Mülkiye’nin yüksek kısmından ayrılmak zorunda kaldı. 1889�da girdiği Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi�ni 1893�te birincilikle bitirdi. Zirat ve Ticaret Nezareti’nde veteriner olarak çalışmaya başladı. Rumeli, Arnavutluk ve Arabistan’da dolaştı. Geniş halk kesimleriyle, köylülerle yakın ilişkiler kurdu. Halkalı Zirat Mektebi ve 1907�de Çiftçilik Makinist Mektebi�nde ders verdi. 1908�de Dârülfünûn Edebiyat-ı Umûmiye müderisliğine atandı. Umur-ı Baytariye Müdür Muavini görevine getirildi. Kısa süre sonra bu görevden ayrılıp yalnızca Halkalı Mülkiye Baytar Mektebi’nde ders vermeyi sürdürdü.
İstiklal Marşı
1913’te İtihat ve Teraki Cemiyeti�ne girdi. 1. Dünya Savaşı sırasında bu cemiyete bağlı bir örgüt olan Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Almanya’daki Müslüman tutsakların durumunu incelemek üzere Berlin�e gönderildi. Daha sonra Arabistan ve Lübnan’a giti. Batı uygarlığının koşularına ve Doğu-Batı çelişkisine tanık oldu. İstanbul’a dönüşünde Dâr-ül-Hikmet-i İslâmiye adlı kuruluşun başkâtipliğine atandı. İzmir’in işgalinden sonra Anadolu’da başlayan kurtuluş hareketine destek verdi. Balıkesir�de yaptığı konuşma, İstanbul hükümetini endişelendirdi, görevinden alındı. Ama o mücadalesini sürdürdü. Camilerde yaptığı konuşmaların metinleri çoğaltılarak bütün yurda dağıtıldı. Ankara hükümetinin kurulması üzerine Burdur mebusu olarak Büyük Milet Meclisi’ne girdi. O sırada İstiklal Marşı için açılan yarışmaya katılan 724 eserin hiçbiri beğenilmemişti. Marif vekilinin isteği üzerine 1921’de “İstiklal Marşı”nı yazdı. Metin, 12 Mart 1921’de Büyük Milet Meclis’nde kabul edildi. Mehmet Akif, ödül olarak kendisine verilen 500 lirayı Türk Ordusu’na armağan eti.
Mısır dersleri
Sakarya Zaferi’nden sonra İstanbul’a geldi. Mili Mücadele’nin yaratığı koşularla çelişkiye düştü. 1923’te Mısır’a giti. Birkaç yıl kışları Mısır’da yazları İstanbul’da geçirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin “laik” olması ilkesi kabul edilince tümüyle Mısır’a yerleşti. 1936’ya kadar Mısır’da Türk dili ve edebiyatı dersleri verdi. Bir yandan da Kur’an’ın Türkçe’ye çevrilmesine çalışıyordu. Siroz hastalığına yakalandı. Hava değişimi için 1935’te Lübnan’a, 1936’da Antakya’ya giti. Aynı yıl ülkesinde ölme isteğiyle Türkiye’ye döndü. 27 Aralık 1936’da hastalığın pençesinden kurtulamadı ve yaşamını yitirdi.
Edebiyatla ilgisi baytar mektebindeki öğrenciliği sırasında başladı. İlk şiri “Kur’an’a Hitab” 1895’te “Mektep” adlı dergide yayınlandı. Ardından “Resimli Gazete”de şirleri çıktı. O dönemde yazdığı ahlak, din, bilgelik temalarını işleyen didaktik şirlerini temel eseri “Safahat”a almadı. Öğretmeni İsmail Safa’nın etkisini taşıyan mesnevileri, edebiyat çevrelerinin ilgisini çekti. 2’nci Meşrutiyet’in ilanından sonra daha önce yazıp ortaya çıkarmadığı yazıları yayınlanmaya başladı. 1908-1910 arasında Sırat’ı Müstakim (sonradan Sebilü’r Reşad adını aldı) dergisinde yazdı. En ünlü şirleri “Küfe” ve “Seyfi Baba” bu dönemde yayınlandı.
Safahat
Temel eseri “Safahat” 7 kitaptan oluşur. Birinci kitap olan 1911 tarihli “Safahat”ta, Osmanlı toplumunun meşrutiyet yılarındaki durumu anlatılır. “Süleymaniye Kürsüsünde” isimli 1912 tarihli ikinci kitapta, Osmanlı aydınlarının halkla ilişkisi dile getirilir. 1913 tarihli “Hakın Sesleri” adlı bölümde, eski dinsel-didaktik Türk yapıtlarında olduğu gibi her şirin başında bir ayet yer alır. Bu ayetler günün siyasal ve toplumsal olaylarının yorumuna ışık tutar. 1914 tarihli ve “Fatih Kürsüsünde” adlı dördüncü bölümde, yeni kuşaklara çalışma ve mücadele ruhu kazandırmak isteyen düşünceler yer alır. 1917 tarihli “Hatıralar” bölümünde 1’inci Dünya Savaşı sırasında yazılmış şirler bulunur. Her birinin başına bir hadis konular bu şirlerde “İslam Birliği” ülküsü vurgulanır. 1924 tarihli “Asım” ismindeki 6’ncı bölümde 1’inci Dünya Savaşı günlerinden tablolar çizilir. 1933 tarihli 7’nci bölüm olan “Gölgeler”de dinsel konulu şirler ve dörtlükler yer alır.
Şiri
Mehmet Akif’in şiri anlatıya ve öğüde dayanır. Ama din yönünden ulaştığı başarı, öğüt ve anlatıyı donukluktan kurtarır. Zaman zaman didaktizmin sakıncalarını hafifleten bir mizah ön plana çıkar. Zaman zaman da coşku ve içtenlik gibi öğeler şiri söylev parçası olmaktan kurtarır. “Sanat sanat içindir” tezine her zaman karşı çıktı. Ona göre şir, “libas hizmetini, gıda vazifesini görmelidir. Gerçeği her an ve bütün çıplaklığıyla yakalamalıdır.” İstanbul halkının konuşma dili kadar Osmanlıcayı da çok iyi bildiği için aruz veznini ustalıkla kulanır. Türkçülük hareketine ve Mili edebiyat akımına karşı çıkar. Kurtuluşu Batılılaşma’da gören Tevfik Fikret ile catışır. İslam Birliği’ni savunurken, İslam dünyasındaki durağanlığı da sert dile eleştirir. Savaş, bunalım ve yokluk yılarının yoksul insanları Türk edebiyatında gerçek yüzleri ve sorunlarıyla ilk kez onun şirlerinde ele alınır.
Ayrıca Bkz. MEHMET AKİF ERSOY, MİLİ MÜCADELEDEKİ YERİ, SANATI VE DÜŞÜNCESİ
ESERLERİ
Safahat (Başlangıç 1911, tamamlanma 1933. Ömer Rıza Doğrul, Akif’in kitaplarına almadığı şirlerini de ekleyerek Safahat’ı 1943’te tekrar yayınladı. M. Ertuğrul Düzdağ “Safahat”ın daha önceki baskıları arasındaki farkı gösteren yeni bir basımını 1987’de yayınladı.)
Kastamonu Kürsüsünde (1921, Mili Mücadele dönemindeki hutbeleri)
Kur’an’dan Ayet ve Hadisler (ölümünden sonra, 1944 seçme yazıları)
Mehmet Akif Ersoy’un Makaleleri (1987, Abdülkerim ve Nuran Abdülkadiroğlu)
alın size başka bie alıntı(kaynak) aysenur bu sana belki işine yarar canım:))
süpermiş ama işime yaramadı ahkihkohkoh
çok güzel di sağol kankili monfili
Mehmet Akif Ersoy Safahat
“Safahat”, Mehmet Akif Ersoy’un şirlerini topladığı yedi kitaplık şir küliyatının adıdır. İçinde 11.240 mısra tutan 108 şir bulunmaktadır. Şair, İstiklal Marşı’nı Safahat’a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: “Çünkü ben onu miletimin kalbine gömdüm”
Birinci kitap, yalnız “Safahat” adını taşır. Bundan başla***** sıra numarası almış bulunan öteki kitapların ayrıca isimleri vardır. Müstakil ciltler hâlinde ve farklı zamanlarda birkaç baskı yapmış olan kitaplar, latin harfli baskılarından önce bir arada, tek cilt içinde yayınlanmamıştır.
Yedi kitabın ilk altısının bütün baskıları İstanbul’da, yedinci kitabınki ise Kahire’de yapılmıştır. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın mısra sayıları ile eski harflerle yapılmış baskılarının tarihleri şöyledir:
1. Safahat: Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir. 44 şir, 3084 mısra. Üç baskı: 1911, 1918, 1928.
2. Süleymâniye Kürsüsünde: Süleymaniye Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyah Abdüreşit İbrahim’in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder. Bir şir, 1002 mısra. Dört baskı: 1912, 1914, 1918, 1928.
3. Hakın Sesleri: Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir. Ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır. 10 şir, 482 mısra. Üç baskı: 1913, 1918, 1928.
4. Fatih Kürsüsünde: Fatih Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder. Tembelik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir. Bir şir, 1692 mısra. Dört baskı: 1914 (iki baskı), 1918, 1924.
5. Hatıralar: Akif’in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Alah’a yakarışını içerir. 10 şir, 1314 mısra. Üç baskı: 1917, 1918, 1928.
6. Asım: Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim, ırkçılık, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder. Bir şir, 2292 mısra. İki baskı: 1924, 1928.
7. Gölgeler: 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Herbiri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir. 41 şir, 1374 mısra. Bir baskı: 1933.
Daha ayrıntılı bilgi ve örnekler için tıklayınız: Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
8. Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – 6 Safahat’ı bir araya getirir. 1943’teki toplu basımının sonuna Âkif’in hayatayken basılmamış şirlerini içeren Damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından bir araya getirilmiş 16 manzumeden ibaret Son Safahat başlıklı bölüm eklenmiştir.
9. Safahat (Toplu Basım) : 6 Safahat’ın ve Son Safahat’ın yeni harflerle toplu basımıdır. Ömer Rıza Doğrul tarafından basıma hazırlanmış, bir mukadime, indeks ve önsöz konulmuştur.
Safahat, 1943 yılından itibaren yeni harflerle de basılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar yüz defadan fazla ve beş yüz bin adet kadar basılmış olan “Safahat”, yurdumuzda en fazla alınan ve okunan, bir şir ve fikir kitabıdır.
“Safahat”: “Safhalar, devreler, dönemler” ve “görünüşler, manzaralar” demektir. (“Kötülük, rezilik…” demek olan “sefahet” kelimesiyle karıştırmamalıdır.) Safahat’ı teşkil eden manzumelerin tamamı “aruz” vezni ile yazılmıştır. Şirlerin uzunluğu bir kıt’adan, 2292 mısra’a kadar değişmektedir. Mehmet Âkif, “İstiklâl Marşı”nı “miletin malıdır” diyerek Safahat’a almamıştır. “Çanakale Şehidleri” adıyla meşhur olan şir ise “Âsım” kitabında bulunmaktadır.
Mehmet Akif Ersoy’un Tefsirleri
Mehmet Akif’in tefsir yazılarının hepsi eli yedi tanedir. Bunların on sekizi manzum olarak yazılmış olup, Safahat’a alınmışlardır. Eli üç tanesi âyet ve dört tanesi hadis üzerine yazılmıştır. Çoğunun uzunluğu bir sayfadan azdır. Akif Bey, memleketin ve halkın o günkü meselelerine hitap eden bir veya birkaç ayet veya hadîsi mevzu alarak, okuyuculara onlarla yol göstermeye çalışmıştır. Dolayısıyla bu yazılar, tefsir ilmi bakımından değil, zamanın meselelerine bakış açısından mühimdirler.
Mehmet Akif Ersoy’un Mektupları
Hâlen eli kadar mektubu ve bazı mektup parçaları yayınlanmış bulunan Mehmet Âkif’in, dağınık hâlde, bazı kimselerin elinde birkaç yüz mektubunun bulunduğunu tahmin etmekteyiz. Bunların toplanarak yayınlanması, şairimizin düşünceleri, hayatı ve yakın tarihimiz bakımından çok faydalı olacaktır.
Mehmet Akif Ersoy’un Vazları
Mehmet Âkif Ersoy’un bir tanesi kitap içinde yayınlanmış, diğerleri konuşma sırasında Eşref Edib tarafından tesbit edilmiş olan, dokuz konuşması, va’azı (mev’izası) vardır. Bunlardan birincisi, bir kulüpte konuşma şeklinde yapıldıktan sonra, “Mevâiz-i Dîniye” kitabında yayınlanmıştır. Kalan sekiz va’azın üçü Balkan Harbi içinde İstanbul’un üç büyük caminde (Beyazıt, Fâtih, Süleymâniye); birisi Balıkesir Zağnos Paşa Cami’nde; üçü ise Kastamonu’da Nasrulah Cami’nde ve şehrin kazalarında verilen va’azlardır. Her bakımdan çok önemli konuşmalardır.
Mehmet Akif Ersoy’un Tercümeleri
Mehmet Âkif, 1908’den sonra, hepsi de dergisinde yayınlanmış ve 268 tefrika devam etmiş olan 55 ayrı tercüme yapmıştır. Bunların birkaçında “Sa’di” takma adını kulanmıştır.
Tercümeler, beşi Arapça ve biri Fransızca yazmış olan altı yazardan yapılmıştır. Tercümelerin yazar ve tefrika sayısı bakımından dağılışı şöyledir: Ferid Vecdi: 7 tercüme, 73 tefrika/M. Abduh: 31 tercüme, 48 tefrika / A. Refik: Bir tercüme, 3 tefrika / Şeyh Şiblî: Bir tercüme, 10 tefrika/A. Câviş: 13 tercüme, 122 tefrika/Said Halim Paşa (Fransızca): 2 tercüme, 12 tefrika… Kitap olarak basılmış tercümeleri:
1. “Müslüman Kadını”, Ferid Vecdi; 2. “Hanoto’nun Hücumuna Karşı Şeyh Muhamed Abduh’un İslâm’ı Müdâfa’ası”; 3. “İslâmlaşmak”, Said Halim Paşa; 4. “Anglikan Kilisesine Cevap”, Abdülaziz Câviş; 5. “İçkinin Hayât-ı Beşerde Açtığı Rahneler”, Abdülaziz Câviş.
Mehmet Akif Ersoy’un Makaleleri
Çeşitli cemiyet, edebiyat ve fikir meseleleri üzerine, makale, sohbet ve hatıra şeklinde kaleme alınmış eli yazıdan ibaretir. Bunların on yedisi “Hasbihâl”, on biri “Edebiyat Bahisleri”, dördü “Eski Hâtıralar”, ikisi “Letâif-i Arabdan” genel başlıkları altında –bazan ikinci bir başlık daha taşı*****– yayınlanmışlardır. On beşinin ise ayrı başlıkları vardır. Mehmet Âkif’in düşünceleri, bilgisi, kültürü ve irfanı, çok samimî bir dile kaleme aldığı bu yazılarında görülmektedir.
Mehmet Akif Ersoy’un Safahat Dışında Kalmış Eserleri
Mehmet Akif Bey, Halkalı Baytar Mektebi’nin son sınıflarında bulunduğu sıralarda (1891-1893), şirlerini zamanın dergilerine göndermeye başlamıştı. 1908 sonrasında, yazdıklarını devamlı olarak yayınlamaya başlamadan önceki yılarda da, önemli bir şair olarak tanınmış ve kabul edilmişti. Gerek dostlarına gönderdiği manzum mektuplar ve gerek diğer manzumeleri, şir meraklıları tarafından yazılarak elden ele yayılıyordu.
Mehmet Akif, 1908’den önce yazdığı şirlerinden birkaçını, 1908’den sonra neşretmekle beraber, beğenmediklerinin hepsini ortadan kaldırmıştır. Kendisinin, ikinci bir Safahat hacminde olduğunu söylediği eski şirlerinden, sadece, 1900’den önce yayınlanmış olanlarla, ele geçen mektuplarında bulunanlar ve meraklıların defterlerinde kalanlar kurtulmuşlardır.
Kaynaklar: MEB, wikipedia
Mehmet Akif Ersoy İle İlgili Yazılar:
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy’un Şirleri
Mehmet Akif Ersoy ve Edebiyat
Mehmet Akif Ersoy’un Eserleri
Mehmet Akif Ersoy’un Sanatı
Mehmet Akif Ersoy’un Hayatı
Mehmet Akif Ersoy Çanakale Şehitlerine
Devamı: .yenimakale.com/wordpres/mehmet-akif-ersoy-eserleri.html#ixz1HpCOYTnW
çok güzel:)
saolun