Harem

Sponsor Bağlantılar

Bir söylemdir gidiyor her erkeğe dört hanım helaldir diye, hemen ardından eklenen de daha doğrusu referans olarak sunulan peygamberimizin de aynı hal üzerinden hareket etmesidir.

 
Yaratılan paradoks gerçek anlamda insan haklarına zarar verir hırpalar ama her iki cinsin de razı olması bu durumu çıkmaza sürükleyendir.

 

Hiç tartışmasız o günün koşulları kadınların mağduriyeti rızaları hesaplanmaksızın ortaya atılan bu tez İslami anlamda ‘’helaldir’’ rahatlığına kavuşmak içindir.


Günümüzde ekonomik şartlar sebebiyle evlenmeyi dahi gerçekleştiremeyen pek çok genç dört hanımdan birini dahi alamamakta, ancak eğer evlenmeyi başardıysa akabinde sayıları çoğaltmak gibi bir heves içine düşer.

 

Neden?

 

Buradaki amaç mağdur olan kadını kollamak,  geçmiş zamandan örnekle az olan erkek sayısı çok olan kadına belki bir çatı belki manevi anlamda destek olmak değildir, koşulların göz önüne alınması bugüne uyarlanırken ne denli ‘’helal’’ olabileceğini ortaya koyacaktır.

 

Şimdi olaya böyle bakınca pek çok insanın da İslami esaslarda dün bugün yoktur kuran sonsuza kadar rehberdir ve kuralları güne uyarlanmaz dediğini duyar gibiyim.

 

Bende aynen katılırım aksini de hiç iddia etmem ama kuranda olan her şey yaşananlarla ilintili olaylarla gerçekleşmiştir.

 

Yani ihtiyaç hâsıl olması sebebiyle inan ayetler yol göstermek amaçlıdır gösterilen yol ise o günün koşullarıyla mutlak ilgilidir.

 

Türkiye istatistik kurumunun verilerine göre; son nüfus sayımındaki erkek sayısı 34 346 735 kadın sayısı ise 33 457 192 bu sonuçlara göre zaten her erkeğe dört kadın hesaba uymaz, peki bunu hesaba uydurma çalışması harama el uzatmaktan geçmez mi?

 

Bana göre başka açıklaması da yok kaldı ki artık kadın da kendi ekonomik özgürlüğünü sağlayan bireydir maddi anlamda destek olmak gereği de yok…

 

Tabii bütün bunlarla beraber akla gelen başka bir soru da var neden kadın buna razı?

 

Örneklerde görüyoruz bugün kırsal kesimde kuma şehirlerde metres adı altında ikinci eş üçüncü eş olma halini yaşayan kadın neden razı?

 

Bu tabloda kırsal kesimi biraz ayrı tutmak gereği var çünkü oradaki kadınların bunu kendi iradeleri ile yaptıklarını sanmıyorum biraz aile baskısı biraz çevresel faktörler kadının kendi kararını kullanma hakkını elinden alıyor.

 

Peki ya kentte ki kadınlarımız?

 

31 Aralık 2007 tarihi itibariyle Türkiye nüfusu 70,586,256 kişidir Ülkemizde ikamet eden nüfusun % 70.5 i şehirlerde yaşamaktadır.

 

Bu sonuç zaten en büyük kıyımın kentte olduğunun göstergesidir ama kıyım mıdır yoksa gönüllülük müdür?

 

Evli bir erkekle yaşanan imzasız beraberlikler ardından gelen sayısız problemlere çözümsüzlük yaratır.

 

Meseleyi ‘’helaldir’’ noktasına taşımak amaçlı kıyılan imam nikâhı bu sorunları ne yazık ki ortadan kaldıramaz çünkü doğacak çocuğun resmi anne babası olmak resmi nikâh ile mümkündür.

 

Televizyonlarda izlediğimiz kadın programlarında ısrarla işlenen bu konu ne yazık ki kent kadınına da ışık olmuyor, olmuyor ki hala nikâhsız yaşamlar nüfus kâğıtsız çocuklar var…

 

Kadın burada kendini savunurken sevdim der ya da maddi anlamda şaşalı bir hayat onu cezp etmiştir eh bu durumda zaten İslam’da da haram sayılmayan eylem, neden ona yasak olsun ki…

 

İnsan egosunu tatmin noktasında pek çok değeri arkasına alırken yolunda yarattığı enkaz altında kalır ama ne yazık ki geç fark eder…

 

Şimdi davam ne dini yargılamak ne kişileri infaz etmek tek davam şudur yapılan yanlışlara uygun kılıf seçilip hele hele din kisvesi altında ‘’helaldir’ denilmesi bana çok onurlu bir hareket olarak gözükmüyor.

 

Burada kişi başına düşen gayrisafi milli hâsıla hesap edilmiyor hesap edilen hayatlar, üstelik sadece kendi hayatınız da değil gelecek olan nesle kimliksizlik mirasınız olmasın beyler…

 

Ve Hanımlar, eğer Bu bir tercih ise lütfen duyarlı düşünerek karar verin her şeyi bir yana koyun onuru gururu, bir erkeğin hayatında ikinci kadın olmak vasfını her şeyi.

 

Tek bir şeyi korumak adına geri adım atabilirsiniz sizden doğacak çocuğunuzun kendisine anne seçmek özgürlüğü yok, kendinize ona anne olmak onurunu evladınıza vereceğiniz yasal haklar ile perçinleyebilirsiniz ve sizler bu hakları biraz daha refah biraz daha parıltılı bir hayata kurban etmeyin…

 

Peki, bu durumda artık çocuk doğurma özelliğini yitirmiş hanımlar serbest midir derseniz onlara da Lewıs Carroll  dan bir sözle seslenmek isterim.

 

Sen sağduyuna bak; o zaman öteki duyguların kendilerine bakarlar…