Ancak, her şey yerli yerince güzeldir. Mahrem alana ait olması gereken haller, kamusal alanda alenileşince, “güzel” çirkinleşmekte, “iyi” kötüleşmektedir. “Benim bedenim benim kararım” kampanyasına destek vermek için soyunan bir yazara (!), Cüneyt Özdemir’in attığı twit çok anlamlı değil mi? “‘Bedenim benimdir’ bahanesi ile her fırsatta soyunup bizlere teşhir etmelere doyamıyorsan, o beden pek de senin olmuyor artık…” Günümüz modern yaşamında birçok ürün, nesne ve olay cinsel çağrışımlarla yüklenmiş durumda… Cinselliğe olan zaafı bilen güç odakları, özellikle medya ve reklam endüstrisi tarafından cinsel mesajlar bilinçli bir şekilde toplumu manipüle etmekte kullanılmaktadır. Bir kola şişesinin tasarımı bir kadın bedenini akla getirecek biçimde yapılmakta, bir çikolata/dondurma reklamında konu mankeninin yeme tarzı, cinsel daveti hatıra getirmektedir.
Manipülasyona açık alanlardan biri de dildir. Mahremin (cinselliğin) kamusala geçişini latif teşbihlerle sağlamak, yerine göre hem edebi, hem de gerekli olabilir. Ancak kaba, hoyrat ve vulgarize biçimde kelimelere sürekli olarak yeni kodlamalarla cinsel anlamları yüklemek, gençlerin zihnini müşevveş hale getirmekte, hatta bazen kötü niyetli şahısların hanımları taciz aracına dönüşebilmektedir. Örneğin, milli olmak, frikik vermek, serbest vuruş yapmak, asılmak, düzmek, bellemek, binmek, kaymak, koymak, dökmek, vermek vb. kelimeler, cinsel kodlamayı bilen kişiler arasındaki iletişimde farklı bir bağlama evrilmektedir.
Mahrem-kamusal geçişi ters istikamette de gerçekleşebilmektedir. Bir önceki paragrafta yer verilen durumda, esas amaç cinselliği, farklı kelimelerle betimlemek iken, ikinci durumda, cinsel olmayan ürün, nesne ve olaylar, cinsellik ile betimlenmektedir. Örneğin, cazibeyi artırmak için olsa gerek, konulan bazı yemek ve tatlı isimlerine bakalım: Hanım göbeği, kadın budu, dilber dudağı, şıllık tatlısı, sütlü nuriye, genç kız rüyası… Yine akılda kalıcı olsun diye olsa gerek; elektrik, elektronik ve mekanik bazı ürünler erkek/dişi tasnifi ile bilinmektedir. Söz konusu ürünlerde erkek ve dişi ayrımı cinsel organların şekline göre yapılmakta ve bağlantı ile cinsel ilişki arasında analoji kurulmaktadır. Erkek-dişi bağlantı kabloları, erkek ve dişi soketler, erkek fiş-dişi priz bu ürünlere örnek olarak verilebilir. CNC kontrollü sac metal büküm makinası olan abkantlarda, büküm işlemini gerçekleştiren üst (erkek) ve alt (dişi) kalıpları bulunmakta olup, “V” şeklindeki dişi kalıp, yine “V” şeklindeki erkek kalıbın tam olarak içine oturmasını sağlamaktadır.
Kabaca “cinsel çağrışım içeren tüm kelimeler sözlüklerden çıkarılsın veya yerleşik hale gelmiş terimler/isimler değiştirilsin” gibi bir öneride bulunmuyorum, ancak -genç kız rüyası örneğinde olduğu gibi- Türkçe’nin bilinçli veya bilinçsiz biçimde cinsel kodlamaların yoğun olduğu bir dil haline dönüştürülmesinin sorunlu olduğu kanaatini taşıyorum.
Birçok dil gibi Türkçe’de lastik gibi… İstediğiniz yere çekebiliyorsunuz.
Teknoloji ve beslenme alanlarının da cinsiyet ayrımına dahil olduğunu görmek ilginç. Yazıyı beğendiğimi ifade edeyim.
en.wikipedia.org/wiki/Gender_of_conectors_and_fasteners sitesine bakmanızı öneririm.
bence
”cinsel çağrışım içeren tüm kelimeler sözlüklerden çıkarılsın veya yerleşik hale gelmiş terimler/isimler değiştirilsin”
bu yozlaşmanın durdurulamayacağını düşünüyorum.adam gibi iki kelime edemiyoruz,konuştuğumuzda o iki yeri aşmıyo zaten.
Tebrik ediyorum. Önemli bir konuya dikatleri çekiyorsunuz.
Sonuç kısmında önerileriniz, birey ve topluma düşenler ve yönetim erkinin sorumluluklarıyla ilgili de fikirlerinizi paylaşarak, tafsilat kısımlarında tenkısat yapılırsa daha paylaşılabilir bir yazı olabilir ve maksada daha iyi hizmet edebilir.
Çocuklarımızın ve toplumun bilinç altında uygulanılan dizi, reklam, stand up show lar vb farkında olunmayan sözlü veya beden dili ve görsel mesajlara da dikat çekmek konuyu dildeki terimlerden uzaklaştırmadan farkındalık oluşturmaya hizmet edecektir.
Fikir sancılarının barika-i efkar ile taçlanacağı ümitlerimize adeta ab-ı hayat niteliği taşıyan bu hüsn-ü niyetiniz ve emeğiniz için teşekür ediyorum.
Naim beyi tebrik ediyorum. Cesur bir yazı olmuş.
Bir kaç ekleme yapmak istiyorum. Elektrikli ve iş aletlerinde kulanılan erkek-dişi ayrımını zararlı görmüyorum. İlk icadında veya adlandırılmasında başka bir adlandırma yapılabilirdi ancak bundan sonra değiştirmek zor.
Bir de yazının sonuç bölümü daha net bir öneri içerebilirdi. Mesela TDK’nın bu konularda insiyatifi ele alması, üniversiteler ve yazarlardan yeni isim önerileri istemesi … vb.
Mimsiz medeniyet, taife-i nisayı yuvalardan uçurmuş, hürmetleri de kırmış, mebzul metaı yapmış.. Şer’-i İslâm onları rahmeten davet eder eski yuvalarına. Hürmetleri orada, rahatları evlerde, hayat-ı ailede. Temizlik zînetleri; haşmetleri, hüsn-ü hulk; lütf-u cemali, ismet; hüsn-ü kemali, şefkat; eğlencesi, evlâdı.
Bunca esbab-ı ifsad, demir-sebat kararı lâzımdır tâ dayansın.
Bir meclis-i ihvanda güzel karı girdikçe riya ile rekabet, hased ile hodgâmlık debretir damarları! Yatmış olan hevesat, birdenbire uyanır.
Taife-i nisada serbestî inkişafı, sebeb olmuş beşerde ahlâk-ı seyienin birdenbire inkişafı..
Şu medenî beşerin hırçınlaşmış ruhunda, şu suretler denilen küçük cenazelerin, mütebesim meyitlerin roleri pek azîmdir; hem müdhiştir tesiri.
Memnu’ heykel, suretler: Ya zulm-ü mütehacir, ya mütecesid riya, ya müncemid hevestir. Ya tılsımdır: Celbeder o habis ervahları..
RNK
Yazının mesajını çok önemli buluyorum. İnternet ortamı gençliği daha argo konuşur hale getirdi.