Seni sevdiğimi söyledim. Sana tüm kalbimi açtım. Zaman geçti ve birbirimze bağlandığımızı sandım. Evet, yanılmıştım. Ama sana olan sonsuz güvendi belkide seni bende yüce kılan. Yer etmiştin gönlümde, hiç bitmeyecekmiş gibi saf ve temiz olan. Aylarımı sana olan sevgimle yiyip bitirmiştim. Sense benim duygularımı kemirmiştin.
***
Zaman ilerledikçe sana daha çok bağlandım. Anlatılmaz bir duyguydu, bir çıkmazdaydım. Seni görünce kalbimin her bir atışı canımı yakıyordu. Çünkü yerinden çıkacakmış gibi güçlü ve hızlı atıyordu. Sen ise bu olanları seyrediyordun. Bana her nasılsa uzaktın. Koşulsuz sevgime karşılık veriyordun sanıyordum. Aslında sadece oynuyordun benimle, hiç çekinmeden, adice…
Ben tüm bunları yaşarken sen, hayatını yaşıyordun. Ben senin için çırpınırken sen benden biraz daha kaçıyordun. Tam senin için tüm ümitlerim bittiği anda geliyor, bana ümit vaad ediyordun. Ben ise sana inanıyor, sevmeye devam ediyordum. Aramızda hiç bir şey olmasa bile belliydi aslında, beni sevmediğin. İtiraf edemesemde kendime biliyordum bunu, içten içe. Yinede içimde bir yerlerde, bir kıpırtı oluyordu, anlamadığım. Senin bunu yapamayacağına inandırıyordu beni, saflığım, insanlığım. Yinede ağır basamıyordu bu duygu, çünkü beni değiştirmişti yaptıkların. Zamanla bende aşktan çok bir takıntı haline gelmiştin. Benim olmalıydın. Sana olan sevgim yerini hırsa bırakmıştı. Ama hala duruyordu içimde sana olan sevgim, hırsımla beraber ikâmet ediyordu kalbimde…
***
Yinede çabalarımın sonuç vermiyeşiydi beni düşüren. Savaştan yenik düşmüş gibiydim. Her yanım paramparça ve sensiz. Asıl merak ettiğim, ben senin için neydim? Çok uzun zaman gerekmedi düşünmem için. Ben senin için vitrinde duran bir ayakkabı gibiydim. Sana parlak ve çekici gelen bir ayakkabı. Beni elde ettin. Beni giydin. Senin tüm yükünü omuzladım ben. Seni korudum tozdan, topraktan, tüm kötülüklerden. Ve sen, bunları sana yaptığımı bile bile, eskidim diye, beni çöpe attın, haince…
Tavsiye;
Ayakkabılarınıza iyi davranın…