Sultan Alparslan, 26 Ağustos 1071 Cuma günü Malazgirt ovasında kılınan Cuma namazında halifenin gönderdiği şu hutbeyi okumuştur:
“Allahım! İslâmın sancaklarını yükselt ve hayatlarını Sana kulluk için esirgemeyen mücahitlerini yalnız bırakma! Ya Rabbi! Alparslan’ı düşmanlarına karşı muzaffer kıl ve onun askerlerini meleklerin ile kuvvetlendir! Zira O, Senin rızanı kazanmak için varlığını, canını ve her şeyini fedadan sakınmıyor. O Senin yolunda ve dininin üstünlüğü için nasıl cihat yapıyorsa Sen de onu öylece koru ve düşmanlarını kahret!”
Malazgirt ovasında kılınan Cuma namazından sonra bütün askerler bir birleriyle helalleşti. Sultan Alparslan kefen niyetine beyaz elbisesini giydi ve fetih gerçekleşti.
Sultan Alparslan 1072’de Mâverâünnehir’i fetih etti. Fethettiği bir kalenin komutanı olan Yusuf Harezmî tarafından hançerlenerek yaralandı ve bu hançer yarasından 25 Ekim 1072’de şehit olarak baki âleme göçtü. Cenazesi Merv şehrine götürülerek babası Çağrı beyin yanına defnedildi.
Anadolu’da kurulan Anadolu Selçuklu Devleti 1077’de kurulmuş 1307 yılında son bulmuştur. Bu 230 yılda 18 hükümdar hizmet etmiş ve 1299’da kurulan Osmanlı Devleti ile 1307’den itibaren devam etmiştir.
Süleyman Şah : 1077-1086 İznik’i alarak başkent yaptı.1077’de Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah, Süleyman Şah’a Hükümdarlık ünvanı verdi. Halep’i almak isteyince Tutuş’a yenildi ve öldü. Suriye’nin Raka kasabası civarında bulunan Caber Kalesi’nin önüne bir türbe yapılarak oraya defnedilmiştir.
Ebu’l Kasım: 1086-1092 Hanedanın kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın ölümünden sonraki Fetret döneminde 6 yıllık bir süre boyunca Anadolu Selçuklu Devleti’nin yönetimini eline geçirmiştir. Ebu’l-Kasım İznik’e geri dönerken 1092 yılında yolda yakalanarak idam edildi.
1. Kılıç Arslan : 1092-1107 Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu, Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın oğlu ve İkinci Anadolu Selçuklu Sultanı. Kılıç Arslan, 1092′ de Büyük Selçuklu Sultanı Berkyaruk’un izni ile Anadolu‘ya gelerek İznik’te altı yıldır boş duran Anadolu Selçukluları tahtına çıktı. Yanındaki Türkmen ailelerini İznik’e yerleştirerek, Anadolu‘da dağılmış olan birliği yeniden tesis etti. Habur ırmağında boğuldu.
ŞAHİNŞAH: 1110-1116 Şahinşah’ın ordusu kuvvetli bir orduyla yaklaşmakta olan Mesud’a rastlayınca onun tarafına geçerler. Böylece adamlarının ihanetine uğrayan Şahinşah hiçbir tedbir almadan yoluna devam ederken Mesud’un kuvvetleri ile karşılaşmış ve babasının intikamını almak isteyen Emir Hasan’ın oğlu Gazi tarafından yaralanmıştır. Yaralı vaziyette imparatora sığınmak için kaçan Şahinşah Akşehir yakınlarında Mesud’un adamları tarafından yakalanmış ve gözlerine mil çekilerek Konya‘ya götürülmüştür. Böylece altı yıllık saltanatı sona eren Şahinşah ertesi yıl kan akıtılmaksızın boğularak öldürülmüştür (1116). Bu sırada 21 yaşındaydı.
1. Mesud 1116-1155 Anadolu Selçuklu Devletinin dördüncü sultanı. Birinci Kılıç Arslan‘ın oğlu olup, 1096 yılında doğdu. 1155′te ölmeden önce büyük oğlu Kılıç Arslan‘ı veliaht tayin etti ve ülke topraklarını üç oğlu arasında paylaştırdı. Birinci Mesud, Amasya civarında, medrese, han, hamam ve imaretle imar ettiği Simre kasabasındaki türbesine defnedildi.
2. Kılıç Arslan 1155-1192 Sultan II. Kılıçarslan 1192 yılında Konya yakınlarında vefat etmiştir. Yerine Sultan olan oğlu Keyhusrev tarafından Sultan Mes’ud camiinin yanındaki Künbed’e defnedilmiştir
1. Gıyaseddin Keyhüsrev 1192-1196 ve 1205-1211. Gıyaseddin Keyhüsrev 1211′de İznik İmparatoru Teodor Laskaris ile yaptığı bir savaşta yenik düşerek öldü. Sultan Giyaseddin Keyhüsrev’in cenazesi Alaşehirli Müslümanların yardımıyla İslâm mezarlığına defnedildi. Sultanı sehid eden Frenk askeri de öldürüldü. Cenazesi Keykâvus tarafından Konya’ya getirtilerek Kümbedhane’ye defnedildi.
2. Süleyman Şah 1196-1204 2. Süleyman Şah’ın en büyük başarısı Erzurum’u alarak Saltukluların varlığına son vermek oldu. 1204’te öldüğünde Anadolu Selçuklu Devleti’ni yeniden eski gücüne ulaştırmıştı. Malatya’yı ele geçirdi.
3. Kılıç Arslan 1204-1205 babasının 1204’te ölümü üzerine çocuk yaşta Konya’da tahta çıktı. Konya’da bulunan Gevele Kalesinde ikamete mecbur bırakıldı ve orada öldü.
1. İzzettin Keykavus 1211-1220 Sultan I. Giyaseddin Keyhüsrev’in büyük oğlu Izzeddin Keykâvus Hazırlıklarını tamamlayıp Malatya’ya gittiği sırada hastalandı. Fırat’ın suyunun iyi geleceği düşünülerek Viranşehir’e götürüldü, fakat kurtulamayıp 7 Ocak 1220′de öldü. Cenazesi Sivas’ta yaptırmış olduğu Dârü’s-Sifa’da toprağa verildi. 35-40 yaşlarında ölen Sultan Izzeddin sağlam bir iradeye sahip zeki bir devlet adamıydı. Kanunları adaletle tatbik eder, hiç kimsenin hakkına tecavüz etmezdi.
1. Alâeddin Keykubat: 1220-1237 Keykavus’un ölümü üzerine 1220 yılında tahta çıktı. Onun genişleme ve büyük devlet haline gelme siyasetine devam etti. Önce, Ermenilerle Doğu Latinler arasındaki çatışmadan faydalanarak Ermenilerin elindeki Kalonoros Kalesini aldı. Yeniden inşa edilen ve sağlam surlarla çevrilen şehre Sultan‘ın ismine izafeten Alâiye (Alanya) ismi verildi. Moğol tehlikesini gören Alaeddin Keykubad, doğu sınırlarını sağlamlaştırdı. Bu sağlamlaştırma esnasında Ahlat fethedildi. Ancak bu fetih, Eyyubîlerle arasının bozulmasına yol açtı. Eyyubîlerin gönderdikleri orduyu, Torosların güneyinde yenerek, Harput ve Urfa’yı ele geçirdi. Vefatından önce gelen Moğol elçilerini ustaca idare ederek,Anadolu‘yu Moğol istilasından kurtardı. Çetin mücadeleler sonunda Anadolu birliğini kurmaya muvaffak olan Alâeddin Keykubad, Suriye’yi fethetmek için hazırlıklara başladı. Bu hazırlık içerisinde iken 30 Mayıs 1237’de Kayseri’de zehirlendi ve 45 yaşında iken vefat etti. 17 yıl 5 ay tahtta kalan Selçuklu Devletinin bu büyük idarecisinin naaşı Konya‘ya getirilerek kendisine nisbet edilen Alâeddin Keykubat camisinin yanındaki türbeye defnedildi.
2. Gıyaseddin Keyhüsrev: 1237-1246 arasında Anadolu Selçuklu hükümdarı olarak hizmet etmiştir. I. Alâeddin Keykubad‘ın büyük oğludur. 1246 yılında Kilikya üzerine sefere giderken Alanya’da vefat etti.
2. İzzettin Keykavus 1246-1260 II. İzzeddin Keykavus ve IV. Kılıç Arslan arasında taht kavgaları başladı. Üçüncü ve en küçük kardeş olan II. Alâeddin Keykubad da taht kavgalarına katıldı. Ancak Anadolu’nun ileri gelenlerinin araya girmesiyle üç kardeş ortak olarak
saltanat sürmeye ikna edildiler. Böylece 1249 yılında Anadolu Selçuklu Devleti tarihinde 8 yıl sürecek üçlü iktidar dönemi başlamış oldu. 1260 yılında II. İzzeddin Keykavus Konya’yı bırakarak Kırım’a kaçtı ve 1279 yılında Kırım’da vefat etti.
4. Kılıç Arslan 1248-1265 yılları arasında tek başına hüküm sürdü. 1261 yılında Konya’yı ele geçirdi. Silifke’yi Ermenilerden, Sinop’u ise kumandanı Muinüddin Pervane tarafından Trabzon Rum Devleti’nden aldı.1265 yılında bir ziyafet sırasında Moğollar tarafından beklenmedik bir şekilde idam edildi ve Konya’da Sultanlar Türbesine gömüldü.
2. Alaaddin Keykubad 1249-1257 Kızılırmak’ın doğusunda hüküm sürdü. 1257’de bilinmeyen nedenlerle ölünce tahtta yalnızca iki kardeşi kalmış oldu.
3. Gıyaseddin Keyhüsrev 1265-1282 IV. Kılıç Arslan’ın Moğollar tarafından idam edilmesi üzerine çocuk yaşta tahta çıktı.1282 yılında Moğollar tarafından idam edildi
3. Alâeddin Keykubad: (1284),(1293-1294),(1301-1303) Anadolu Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus’un torunudur. III. Alâeddin Keykubad yanında görevli bulunanlardan birine ağır sözler söylediği için o kişi tarafından bıçaklanarak öldürüldü. III. Alâeddin Keykubad tahtta iken, Osman Gazi’ye, yaptığı fetihlerden dolayı Beylik unvanı verdi. Osman Gazi’ye Beylik unvanının verildiği 1299 tarihi Osmanlı Devletinin kuruluş tarihi olarak kabul edildi. 3 kez Sultan oldu.
2. Gıyaseddin Mesud: (1282-1284),(1284-1293),(1294-1301),(1303-1307) Anadolu Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus’un oğludur. Anadolu Selçuklu Devleti’nin Moğolların egemenliği altında hüküm sürdüğü bu dönemde dört defa tahta çıkmış, her seferinde kardeşinin oğlu olan III. Alâeddin Keykubad’la yer değiştirmiştir. II. Gıyaseddin Mesud 1307’de Konya‘da vefat etmiştir. Vefatıyla Anadolu Selçuklu Devleti yıkılmıştır.
Atalarımızı hayırla yâd etmek onların tabii hakkı olduğu gibi, bizim için de bir kadirşinaslık ifadesi olsa gerek. Zira atalarımız, millete asalet kazandıran birer kök gibidir; onları çürütmeye çalışmak, milleti şerefli geçmişinden ürkütüp uzaklaştırmak da koca ağacın köklerini çürütmektir ki öyle bir ağaç da mutlaka yıkılır.
Bence önce düzgün bir sırayla yazılmalıydı ve daha sonra açıklamalarıyla yazılmalıydı. Ben yaptığım projede buradaki bilgilere hiç yer vermedim çünkü çok karışıktı ve anlaşılmıyordu ayrıca gerekli şeyler önemli notlar ve bunun gibi şeylerde yazmıyordu…
Siz farklı düşünüyorsanınız saygı duyarım bu benim görüşüm, yanlış anlaşlmasın 🙂
SEN PERİHAN AYDIN MISIN?
kızım sen 65 puanını iyi bir not olarak kabul ediyorsan sana oh diyorum
Alah istediginiz herşeyi versin eliniz dert gormeson saholun 100 aldım
çok güzel olmuş olmasına da kafam çok karışık çünkü hangisinin öğretmenimizin istediği sultanlar onu bilmiyorum ??????????????????? karasızım
bunca yılık sosyal hocasıyım bu kadar harika bir site görmedim…
güzel vala sosyal hocasıyım
BU ÜLKEDE YENİYİM AMA TÜRKÇE BİLİYORUM ÖDEVİME YARDIM ETİĞİNİZ İÇİN TEŞEKÜRLER !! ARKADAŞ OLMAK İSTEYENLER YANIT YAZABİLİR… 🙂
Merhaba
Bu siteyi sevdim.Güzel ve doğru bilgiler anlatan bir site.Sizin Sayesinizde Sosyal Proje Notum 65 Geldi Ne yapalım Kısmet Herkesin övdüğü gibi olmadı :)) "Bu Arada Şampiyon "Fenerbahçe" :))
cok güzel olmuŞ
Ben lise 1 ögrencisiyim bu bilgiler benim için süper oldu
biz 7. sınıflar için bu bilgiler çok değerli. sayenizde sosyal notum 100 🙂 eleriniz dert görmesin.
bu harika bir site ama öğretmenimiz bize 13 tane sultan olduğunu söyledi burada ise 19 tane sultan anlatılmaktadır pekala burada hangilerini yazacağım ? hangileri öğretmenimizin bahsetiği sultanlardan? peki hangilerini yazılmayacak kafam çok karıştı kafamda şu var:en önemlilerinin yazmak ama bnlar hangileri? yardımcı olursanız sevinirim 🙁
Ben hep ecdadımıza ne kadar layık olduğumuzu düşünüyorum.
Çok güzel
çok güzel olmuş ama benim konumla alakalı değil 6. sınıf içindemi bu geçerli acaba
çok güzel elinize sağlık
bunlar gerçekten dogru mu
eleriniz dert görmesin çok güzel hazırlamışsınız sosyal performans için işime yaradı
elerinize sağlık.
içimde bir umut belirdi vatanım miletimle ilgili.
su damlalarının devamlı taşa damlayıp,çatlatması gibi atalarımızda sabır ve cesaretle çalışmışlar.
Çok harika. Eleriniz dert görmesin.
Sayın Bilgin;
Yazılarınızda unutuğumuz konuları, değerleri bizlere hatırlatıyorsunuz, elerinize sağlık…