Mainz, 01.07.2013
Günaydιn beyler, hepinize günaydιn, kutuplaşιyoruz öyle mi? Vah! Vah! Ne iyi ettiniz de söylediniz yoksa siitin sene bunu biz asla akιl edemiyecektik. Behey gafil „ikiyüz yüzlü“ münafιk bozuntularι siz hangi kutuplaşmadan bahsediyorsunuz.
Siz kendinizi çok akιllι alemi kör ve sersem mi sanιyorsunuz. Bu ülkede tanzimattan bu yana hep kutuplaşma var. Biz ülke insanι olarak ta o zamanlardan kutuplaştιk. Batιlιlarιn içimizden devşirdikleri (28 Mehmet Celebi ile başlar) cins kafalarι kendilerine benzettikten sonra aramιza salmalarιndan bu yana küçük ama „zengin“ ve ´de „mutlu“ (asιl anlamιnda değil) bir kesim toplumun kahιr ekseriyeti ile hep „ayrι“ kutuplarda yaşadι. Cumhuriyet öncesi toplumu topyekun batιlιlaştιrma hamleleri çoğu zaman özendirme yöntemleri ile sιnιrlι kalιrken Cumhuriyetin ilânιndan sonra ülkeye tamamen hakim olan batιcι kadrolar toplum mühendisliği konusunu „zorbalιk“ dahil her yolu kullanarak uygulamaya kalkιştιlar. Onlarιn unuttuklarι tek şey tamamιna yakιnιnιn geri kalmanιn sorumlusu olarak görmekte olduklarι „İslâm“ dinine göre toplumlarι zor kullanarak değiştirmenin imkansιz oluşuydu. Ancak onlar yine de milletin evladιnι milletin evladιna karşι kullanarak bu projede ιsrar ettiler. Peki sonuç ne oldu. Yaklaşιk yarιm asιr süren bu „diktatoryal“ yaklaşιmlar insanιmιzιn İslâmi değerlere daha fazla sarιlmasιna yol açtι. Kendilerini „dünyevileştirmek“ ve din den soğutmak için cebir dahil her yolu deneyen yönetici batιcι elitist kadrolarι bu millet hiç bir zaman bağrιna basmadιğι gibi affetmedi de. Milletin büyük çoğunluğu inancιna ve değerlerine karşι yapιlan bu iflâh olmaz saldιrιlara karşι yine imanιndan aldιğι kararlιlιkla sabretti ve direndi. Bu laikperest, tuzu kuru, mutlu ve „çok putlu azgιn azιnlιk“ milletin ensesinde senelerce boza pişirmeye devam etti. Devlet denen aygιtιn dönmesi için verdiği vergilerle kimileri bale, kimileri, jimnastik, kimileri buz pateni, kimileri özel planör uçuşu, kimileri tiyatroculuk yaptι, yapιyor. Elbette dileyen herkes dilediği bir spor dalιnda istediği gibi spor yahut sanat(!) yapma hakkιna sahiptir. Ancak mütedeyyin insanlarιn ödediği vergilerden yapιlan ödeneklerle bazι sanatçι bozuntusu karanlιk kafalι kör vicdanlιlarιn insanιmιzιn değerlerine ondan aldιğι paralarla saldιrmasι yahut küfretmesine izin verilemez, verilmemelidir.
Taksim Gezi Parkι olaylarι sonrasιnda handiyse söylenmedik söz kalmadι. Hemen herkes olaya kendi düşünce sιkalasιndan bakarak olaylara bakιşιnι dillendirdi. Hemen herkesin söyleminde bir parça haklιlιk payι da mevcut. Fakat en fazla öne çιkarιlan „apoltik“ yahut „90`lι kuşak“ şeklindeki caf-caflι „güzellemeler“ oldu. Bu gençler mutsuz olduklarι ve çevre duyarlιlιğιndan hareketle oldukça masum bir protesto gerçekleştirmişler falan, filan…
Kaygιlιyιz.
Kendi insanιna yabancι ancak her nasιlsa ötede beri de adι „sanatçι“ yahut „entellektüel“ diye anιlan bazι zevatιn gazete ilanlarιnι okumadιm. Zira bunu okumaya gerek yok. Bu tuzu-kuru güruhun „kaygιlι“ olmasιnι gerektirecek bir durum var mι ortada ona bakmak durumundayιz. Kürtaj meselesi, içki düzenlemesi, bir köprünün ismi yahut buna benzer konular tamamen „tali“ mevzulardιr. Ülkenin laikperest, kemalist, marksist, leninist bazι kesimleri ve marksist eskisi liboş aydιnlarιnιn kaygιlι olmalarι bence de çok yerindedir. Diledikleri kadar „içki“ cemeyecekleri için değil. Yahut bilmem kaçιncι ayιnda gayri meşru çocuklarι katledemiyecekleri için de değil. Metrolarda parklarda diledikleri gibi öpüşemiyecekleri için de değil. Yahutta sokak ortasιnda bazι „sapιk cinsel fantazilerini“ ortaya koyamayacaklarι için de değil. Yani onlarιn ileri sürdüğü tarzda bizim anladιğιmιz anlamda ahlâka muğayir beşeri bir yaşam sürmelerinin engelleneceğinden değil. Peki nedir o zaman bu azgιn azιnlιğιn derdi.
Mesele şu dur: Bu zamana kadar çiftlikte „maraba“ olarak çalιşmakta olan insanlar, kendilerinin „maraba“ oluşunu kaderlerine bağlιyor ve bizim yaratιlιş gayemiz „kâhya“ mιza hizmettir. Dolayιsιyla kâhyamιz için ne kadar fazla çalιşιrsak o kadar ödüle layιk oluruz. İşte tam da burasι zurnanιn “zιrt” dediği yer dir. Zira artιk o maraba lar kendilerine “göbeğini kaşιyan adam”, „bidon kafalι“ diyerek onlarι aşağιlamaya çalιşan kahyalar ile „eşit“ olma çabasι içine girmiştir. Gerçek şu ki hâlâ eşit bile olamamιştιr. İşte bu mesele tam da bu „baron-köle“ yahutta „kâhya-maraba“ düzenine başkaldιran Anadolu insanιna karşι yeniden eski mevzileri kazanmak için ortaya konulmuş bir „çapul zihniyetli“ ayaklanmadιr.
Bir de şu, bu gençlerin sosyolojisini anlayalιm „şaklabanlιğιna“ deyinelim. Ekranlara çιkarιlan koca koca „titr“ sahibi adamlar söze hemen batιlιlarιn bile artιk sözlerine itibar etmedikleri bir kaç filozof bozuntusundan alιntιlar yaparak başlιyorlar ki millet vay anasιnι adama bak yahu desin diye. Behey gafiller, bu gençlerin sosyolojisi diye kendinizi paralamak ondan bundan alιntιlar yapmak yerine azιcιk da bu ülkenin geçmişinde neler yaşandιğιna bir gözatsanιz ya. Zinhar olmaz. Evet bu gençler Ak Parti iktidarιyla (Bu gençlerin 28 şubat cenderesindeki öğütüm sisteminden geçtiklerini ιskalamadan lütfen) dünyayι kavramaya başladιlar. Bu doğru, fakat başka doğrular da var. Bunlar zaten bu ülkenin kaymak tabakasιnιn çocuklarι. Üstelik ülke zenginleştikçe sistem gereği bunlar daha da zenginleştiler. Elleri sιcak sudan soğuk suya değmemiş, dert sιkιntι, gam keder nedir bilmeyen ekmek „el“ den su gölden yabancι okul yahut yabancι ülkelerde eğitim almιş yabancι dil bilen, yardιmlaşma, dayanιşma, sevmek, özelemek, merhamet, şefkat ve diğer-gam olmak gibi duygulardan mahrum, „bayrak, vatan ve millet“ gibi ulvi kavramlara burun kιvιran küresel dünyevileşmiş dünya ile entegre olmuş bir gençlik. Hayatι sadece „haz“ yahut „keyif“ almak olarak algιlayan kendi insanιna yabancι bir gençlik. Eşyanιn tabiatι böyledir. Allahιn var ettiği „kalpler“ boşluk kaldιrmaz. Eğer siz orayι „rahmâni“ duygularla doldurmazsanιz „şeytan“ gelir ve orada „egemenliğini“ ilan eder. Şeytan ise „hazzcιlιğιn“ babasιdιr. İman yerleşmemiş kalplerin küresel dünyanιn baş belâsι haline gelmiş olan sapkιn bazι fantezilerle doldurulmasι mukadderdir. Alιn size sosyoloji.
Kaygιlι olduğunu söyleyeyen azgιn azιnlιk güruha sözümona çoğunluğu temsil ettiğini ifade eden bazι kimseler de „şaşkιnιz“ diye karşι ilan vermişler. Ben bu metni de okumadιm, hem de bile isteye okumadιm. Zira ben şaşkιn değilim. Deminden beri anlatmaya çalιştιğιm üzere bunlar yeni şeyler değil. Yaklaşιk bir asιr boyunca ülke insanιna zorla hükmeden ceberrut ve zorba laikçi-kemalist bir rejimin bu kadar yιl sonra bu kadarcιk gönüllü askerinin olmasι doğaldιr. İnanmayanlar 10. yιl marşιnι bir daha okusunlar. Onlar aslιnda 10 yιlda 15 milyon genç yani „kurşun asker“ yarattιklarιnι
zannediyor yahut öyle istiyorlardι. Ama 80 küsur yιl sonra geldiğimiz noktada sayιsal olarak birkaç milyonu bile bulamadιlar. Muhafazakârlar (ne demese bu) dua etsinler ki bu laikperestler doğurmayι sevmiyorlar ve kürtajι fetişleştiriyorlar. Bu kaygιlι kesim kendi konforundan taviz verip çocuk doğurup onlarι biiman yetiştirip sandιğa salmak yerine konforlu bir hayat sürüp sayιsal azιnlιk dezevantajlarιnι „sanatçι aydιn entellektüel“ gibi afilli kavramlarιn arkasιna sιğιnarak ve batιdaki „abilerinden“ hep destek tam destek alarak kaptmaya çalιşιyorlar.
Bu sebeple ben hiç şaşιrmadιm. Paganizm çukurunda debelenen bu laikperest güruhun kaygιlι olmasιna hiç şaşιrmιyorum. Fakat şu kadarιnι söylemek zorundayιm: Cinsel sapιklιktan, travestilik, lezbiyenlik, homoseksüellik ve hatta satanizme kadar her türlü menheiyat serbest olmaya devam edecektir, boşuna endişelenmesinler. Diledikleri kadar içebilecek sokaklarι sarhoş naralarι ile doldurmaya devam edebileceklerdir. Müslümanlarιn değerlerini de o paçavra sahnelerinde tiyatro adιna sahneleyebileceklerdir. Sahillerde anadan üryan diledikleri gibi toplu partiler de yapabileceklerdir. Bu konularda onlara kimsenin bir problem çιkaracağιna yada yasal bir düzenleme yapacağιna ihtimal vermiyorum. Bu azgιn azιnlιk bize göre gayri ahlâki olan bu tür melânetleri yapmaya kesin olarak devam edebilecektir. Yanlιz tek farkla. Eskiden bunlarι „milletin parasι“ ile yapιyorlardι. Artιk buna izin verilmeyecek. Kendilerine kendi paranιzla ne halt yiyorsanιz yiyin denilecektir. Tek dünyalι bu azgιn azιnlιk neden „kuduruyor“ şimdi daha iyi anlaşιlmadι mι?
Baki Selam ve Saygιlarιmla.
Ömer Erdem
Mainz/Almanya