Çocukluğum otuz kırk haneli küçük bir anadolu köyünde geçti. Her köy çocuğu hayvanlarla büyür. Benim de en güzel çocukluk anılarım hayvanlarla ilgilidir. Her bahar gelişinde rahmetli ninem yumurta dökme denilen birşey yapardı. Anne olacak tavuk yumurtaların üzerine yatar ve yumurtalardan civcivler çıkıncaya kadar kalkmazdı.
Bu süreç biz çocuklar için çok heyecanlı geçerdi. Yumurtalardan kaç civciv çıkacak diye merakla beklerdik. Ninem bu sefer senin şansına yumurtaları döküyorum dedi mi heyecanımız bir kat daha artardı. Hele bir de dökülen tüm yumurtalardan civciv çıkarsa ayrıca gururlanırdık da. Bununla övünürdük. Gördünüz mü benim şansıma daha çok civciv çıktı, sizinki daha az diye…
Tam yılını hatırlamıyorum tabiki, yine bir ilkbaharda ninem yumurta döktü benim şansıma. Derken civcivler de çıktı. Sadece bir yumurtadan çıkmadı ki bu gayet iyi bir skordu benim için. Civcivler zamanla büyüdü ve annelerinin arkasında gezmeye başladılar. Biz çocuklar da okuldan sonra mutlaka civcivlerin yanına gider onları seyrederdik. Akşama doğru ninemle birlikte kümese getirir kapıyı da iyice dayaklardık ki kedi, köpek gibi hayvanlar çalmasın.
Yine böyle bir akşamın sabahında ninem kümesi açmış. Bir de ne görsün? Civcivlerden ikisi yok. Nasıl oldu, nereye gitti diye söylenirken birden kümesin deliğini farketmiş. O delikten giren her neyse civcivleri çalmış. Biz abimle okuldan gelince anlattı ve bize bir görev verdi: Hırsızı yakalamak. Biz de akşam yemeğini yiyip nöbete başladık. Uykumuz gelinceye kadar nöbet kolaydı da ondan sonrası Allah kerim diye düşünürken bizim hırsız göründü. Bu komşunun sarı kedisiydi. Hemen kümesin deliğine yöneldi. Tam içeri girecekken kuyruğundan yakaladık hırsız kediyi. Kedi o zaman manasını bilemeyeceğimiz bir şekilde bağırdı: Moobiiiiing…. moobiiiiiiing. Allah Allah bu nasıl kedi, ne diyor bu diye ağzımız açık kalakaldık. Kedi de kaçtı gitti o anda. Neyse biz görevimizi yapmıştık. Hemen nineme haber verdik. Ninem çok sevindi.
Ertesi gün komşunun hırsız kedisi için önlem alınmıştı. Kümesin deliğini kapatmış babam. Komşuya da sıkı bir ihtar çekilmiş. Komşu siz de kümesinizi açık bırakmasaydınız diyesiymiş ama rahmetli ninem böylelerine pabuç bırakacak bir kadın değildi. Ben o gün okulda abime abi o hırsız kedi ne diye bağırıyordu ya hatırladın mı diye sordum teneffüste. Abim, lan ben nerden bileyim komşunun hırsız kedisi ne diye bağırdı diye beni tersledi. Öğretmene bu kelimenin anlamını soracak oldum ama hatırlayamadım ki o lanet kelimeyi. Aradan yıllar geçti. Bugünlerde nereden aklıma geldiyse bizim komşunun hırsız kedisinin mobing diye bağırdığını hatırladım birden.
Hayırdır inşallah…