Gece susuz, gece uykusuz, gece aç,
Gece, bir yosmanın kollarında oynaşmakta,
İniyor terden sırılsıklam sırtına kırbaç,
Gece dertli, karalar giyinmiş ağlamakta.
Gece, yıkanıyor günışığının gözyaşında,
Gece, bir bir arınıyor kirlerinden,
Tek bir leke kalıyor gecenin alnında,
Gece, çok şeyler kaybediyor gizeminden.
Tarih oluyor gecenin zifiri saltanatı,
Gece yorgun, iyiden iyiye kırılmış direnci,
Şehvet; gecenin en büyük zanaatı,
Gece, esir ediyor kendisine her genci.
…
Bir zamanlar ben de esiriydim gecelerin,
Nefes nefes içime çekerdim karanlığı,
En ayıp sözcüğüydüm utangaç dizelerin,
Bir oyundum, her dem hilekârların kazandığı.
Lakin, şimdi ben de uslandım geceler de,
Eskisi gibi günahlar yaşanmıyor gecelerde,
Günahlar aşikâr yaşanır olmuş caddelerde,
Artık geceler kadar günahkâr gündüzler de.